Dr. Vahap Kaya
Vahap Kaya yazdı: Ya kendi hayatı
Yaşamın hengâmesine ve alaboralarına o kadar dalmıştı ki neleri yaşayıp neleri yaşamadığını kestirecek durumda değildi ve kendini hiçbir zaman ayna da seyrederken bulmamıştı ki gözlerinin seyir defterini elekten geçirebilsin
Hatırlayabildiği günden içinde bulunduğu anın seyir defterinde kendisini emek sarf eden biri, ihtiyaç anında kendisinden yardım alına biri ve gerektiğinde tüm yüklerin altında kalkacak biri olarak görüp öyle görüldüğünün farkına vardı
Bir an olsun dalmaktan kendisini imtina etmediği paylaşım ortamlarındaki varlığına anlam biçmeler için gereken ne varsa onu yapan biri ve en dingin denizlere bile dalabileceğini gösterdiği onlarca yaşam hikâyesini neni olarak, masal olarak anlatırdı
Kendi kendine itiraf edemediği veya karşılaşmak için girmediği bir alan gözlerinde kapalı, merak edilen, kapalı bir coğrafya gibi yaşattığı ama gökyüzünde atmosfer gibi sıcak alış verişini sürdürdüğü bir şeyi vardır ki onu hep sona saklamak isterdi ki oda daha fazla ne yapabilirimdi.
Söyleyecek sözü olanların tümünün sözlerine nail olmuş ve bu naillik kendisine artı gelişmelere sebep olduğunu bile bile sır sonraki zorlu aşamalara kendisini yazdırmaktan imtina etmiyordu ki kendi yaşamının devamını bu ikilemde görüyordu, aksi ölürümü kendi kendine belletmişti
Bir daha dünyaya gelirsen deyip başlayan cümlelerin hiç birinde farklı şunu yapardım denilen bir sonuca varmamış ve bir kez daha dünyaya gelsem yine aynı şeyleri yaparım özgüveniyle kendisini kendi iradesiyle sınıyordu.
Kendisine ayrı bir zaman ayırmayı egoistlik saydığında kapısız bir dünyada ve ortamda yaşamak onun için hayati ve vazgeçilmez ortam yarattığını kabul edip kendisine özel zaman ayırmadığını biliyordu ve bundaki pişmanlığı var mıydı sorusuna ise en doğru cevap yine kendisindeydi.
Dışarıdan bakıldığında bu hiç yaşamadı ve kendisinden çok empati yoluyla karşıyı düşünür, paylaşımcılığı düşünür ve bu anlayışından da memnun görünüyordu gibi bir hatırlatmasındaysa ben halimden memnunum gibi parlayan gözlerle karşıyı süzer ve sonra yaşam devam ediyor deyip söze yeni bir ivme kazandırıyordu
Karşıyla etkileşimde ve iletişimdeyken kendisini orada yaşattığının edasıyla kendi yaşamı beraber yaşamda olduğunu, kendi yaşamı toplumsal örgüde olduğunu ve olmazsa olmazlardan bir toplumsal sözleşmedeki gibi ya toplumsal terazi doğru işler veya bu yaşama yargılama sürecini başlatanlardan biride ben olurum diyordu
Ya kendi hayatı dendiğinde kendisi zaten böyle bir hayatın daha canlı ve daha renkli olduğuna karar verdi vereli asla ve asla yalnız yaşamayı veya bir şeyi yalnız yememeyi kendi psikolojisi, sağlığı gerekli gördüğü öğelerin mihenk taşı olmuştu.
Kendi hayatı mı, kendi hayatı bu canlılıkta ve bu eksikliklerin yok olmasındaki harcanan emeğin ortaya çıkardığı sonuçlardan gökyüzüne tırmanan bir merdivende görüyordu, zorlu yalnızlaştıran ama gittikçe güneşe daha yakın ve sürekli aydınlık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.