Sanat Sokağı ile ilgili en büyük eleştiri ismine tezat faaliyetleriydi.

Ağırlıkta neredeyse sadece kafelerden oluşan sokakta; kafelerin insiyatifi dışında gelişen olaylardan kaynaklı illegal gelişmeler hep ön plandaydı.

Defalarca dile getirilen bu türden rahatsızlıklar karşılık buldu ve sokak olması gereken kimliğine kavuştu.

Son aylarda üst üste yapılan organizasyonlar sokağı her anlamda hareketli hale getirdi.

Müzik başta olmak üzere çeşitli organizasyonlarla sanat sokağı eleştirilerin gölgesinden neredeyse kurtuldu.

Haziran ayından beri neredeyse aralıksız yapılan etkinliklerle sokak bu anlamda yozlaşmaktan kurtulan bir görüntüye büründü.

Bundan hem sokak sakinleri hem de esnaf ziyadesiyle memnun.

Son olarak açılan DİSMEK, Kayapınar Kınalı Eller ve çeşitli halk eğitim merkezlerinden kadınların el emeği ürünleri sergilenirken, bir yandan da hem yetişkinlere hem de çocuklara ve de kadınlara yönelik etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerle sokak hem maddi hem de manevi anlamda olumlu şeylere ev sahipliği yaptı.

Özellikle Ofis’teki insanlara nefes aldıran bir alan haline dönüştürülen sokak; bir yandan halk esaslı alan yaratma çabasıyla ve esnafın kaygılarına da olumlu katkılar sunması açısından takdire şayan çalışmalar.

Bunda emeği geçen kişilerin başında kuşkusuz Vali Münir Karaloğlu geliyor.

Karaloğlu’nun (15 aylık görev süresinde) kısa bir zaman diliminde bu ve benzeri diğer yatırımları hayata geçirmesindeki becerisi; görev icra etmede kişisel hassasiyetleri, geçmiş dönemdeki kayıpları da gözler önüne sermesi açısından önemli.

Yaklaşık altı yıllık dönemde boşa geçen heba dönemlerini de her şeyi yerli yerinde yapma telaşıyla hızlı ve en az kusurla gerçekleştiriyor olması sevindirici.

Karaloğlu’nun görev icrasında hassasiyet ve özverisi, özellikle yerel basında çıkan eleştirileri de göz ardı etmediğini gösteriyor.

Bu kadar kısa sürede ince elenip sık dokunan çalışmalarda hiç hata olmaz mı?

Elbette var ancak tolere eden arka plan kendiliğinden bir hoşgörü ve tevazu oluşturuyor.