Şakir Diclehan yazdı: İstiklal Marşı Nasıl Yazıldı? - I

12 Mart, hem İstiklal Marşı’nın kabulü, hem Erzurum’un kurtuluş günü ve hem de 1971’de verilen o ünlü(!) muhtıranın yıl dönümü… Bu nedenle İstiklal Marşı’nın kabulü dolaysıyla değerlendirmek istedik bugünün önemini…

İnsanlar da toplumlar gibi birbirine göre, uzak görüşlü olma bakımından farklıdırlar. Manevi değerlere önem veren ve bu değerlerle yüklü insanlar, daha yüce idealler taşıyor ve tarihi sorumluluğu bu şekilde yüklenip görevlerini yerine getirip dünyalarını değiştiriyorlar. İstiklal Marşı ve Mehmet Akif hakkında, dili olan herkes konuşuyor ve düşünce beyan ediyor.

Bu paylaşımda İstiklal Marşı’nın nasıl yazıldığını- bazı bilinenlerin tekrarı da olsa- o günlere tanıklık eden insanların verdiği bilgileri göz önünde bulundurarak yazmak istiyoruz. O tanıklardan biri ve benim de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden (Bugün ismi Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olarak değiştirilmiş olan okul) hocam olan değerli insan Mahir İz’dir.

İstiklal Savaşı esnasında (1921) yılında vatanın ve milletin ruh halini anlatacak ve halkları ortak bir duyguda ve düşünce etrafında birleştirecek, buluşmasına ve güçlenmesine yardımcı olacak milli mücadele için bir marş yazılması arayışları başlar. O günlerde Kurtuluş savaşı, en heyecanlı günlerini yaşamakta, toplumda ülkeye bağlı duygu ve bilinci pekiştirecek, heyecan uyandıracak ve bu duyguları daha da canlı kılacak bir marşa ihtiyaç ve gereksinim duyulmaktadır.

Yeni kurulacak devlet için milli marş yazılması isteğinin dile getirilmeye başlandığı günlerdir... O zamanın "Maarif Vekâleti" ( Milli Eğitim Bakanlığı), bu istek ve öneri doğrultusunda bir yarışma düzenleme kararı alır.

Bu yarışmanın ilan edildiği günlerde Kurtuluş Savaşı devam ediyordu. Bu savaşlar esnasında manevi duyguları ortaya çıkarabilecek ve bağımsızlığın sembolü olabilecek bir marşın yazılması ve bunun en güzel şekilde kelime kalıplarına dökülmesi nasıl sağlanacaktı? Bunun üzerine bir yarışma düzenlenmesine karar verilir.

Yarışmada, güfteyi yazacak olana 500 T.L., besteyi yazacak olana 1.000 T.L. ödül vereceği duyurulur ve “Milli Marş” yazılması hususunda Büyük Millet Meclisi altı ay müddet verir.

Para ödülünü duyan birçok şair yarışmaya katılma kararı alarak şiirler yazmaya başlar ve bunları ilgili yere ulaştırırlar. 724 şiir ile başvuru yapılan yarışmada hiç bir şiir kabule değer görülmez hiç biri yarışmayı kazanmaz. Çünkü değerlendirme komisyonu, şiirlerin tamamını inceledikten sonra altı tane şiir, millî marş olmaya aday olarak belirlenir, diğerleri elenir. Ancak yapılan ayrıntılı incelemede seçilen altı şiirin de, millî marş olma özelliği taşımadıklarına karar verilir. Bunlar teker teker basıldıktan sonra Milletvekillerine dağıtılır. Şimdi bunların son kıta veya beytini sayfaya taşıyalım ve değerlendirmeye çalışalım.

1- Bu şiirlerden ilki, “Ankara A.S.” rumuzuyla ve “İstiklal Türküsü” adı altında, sonu şu beyitle biten şiiri:

“Bize Türkoğlu derler

Hep bizimdir bu yerler”

2- Hüseyin Suad adıyla yazılan şiirin son beyti:

“ileri arş ileri, arş ileri

Çiğnenir çünki kalan yolda geri”

3- Merzifon İdadisi Hat Muallimi İskender Haki’’ismiyle yazılıp gönderilen şiirinin son kıtası:

“Birleşelim özümüzden

Dönmeyelim sözümüzden

Hem silelim bu lekeyi,

Tarihteki yüzümüzden”

4- 23 Kanun-i Sani 1337 tarih ve “M…” rumuzuyla yazılan şiirin son kıtası:

“Atıl, ez, vur senindir istiklal

Ebedi parlasın şu al bayrak

Ey benim şanlı milletim ileri

Ele çiğnetme koş bu ülkeleri”

5- Mehmed Muhsin adıyla yazılan şiirin son beyti:

Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-şitab

Göster cihan-i mağribe bir şanlı inkılab”

Son olarak ve altıncısı ise, “Matbuat Müdiriyet-i Umumiyesi Muharrirlerinden Kemaleddin Kami’ye aittir ki, -daha sonra “Kamu” soyadını alacak -ve “Atam’a Ağıt” şiirinde şunları söyleyecektir:

“Gökle güneş gibi buluştu onda

Sezinin sağlamı duyunun sağı

Yıkarak kökünden Osmanlılığı

O gömdü tarihe bir ortaçağı”

İşte bu anlı şanlı şairin “İstaiklal Marşı” şiirinin son kıtası:

“Yurt yolunda kan olur

Dünyalara taşarız

Ya şerefle vurulur

Ya efendi yaşarız” (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sakir Diclehan Arşivi