Berfin Özdemir yazdı: Bir kadını katil olmaya iten sebepler
Daha önce suç işlememiş ve etrafındaki insanlar tarafından olumlu görülen bir insanın işlediği cinayet; sanık ve maktul profilini, insan anatomisi üzerinden irdeleyen Dostoyewski’nin “Suç ve Ceza” kitabı, katilin zihnine girip hayat felsefesini ve vicdan sorgulamasını sevgi, merhamet ve sisteme dair eleştiriler üzerinden yapan eşsiz bir şaheser.
Neden Suç ve Ceza?
Dostoyewski’nin eşsiz romanının baş karakteri Raskolnikov'un vicdan muhasebesini hatırlatan bir mahkeme sonucundan bahsedeceğim size...
Geçen gün okuduğum haberin yaptığı çağrışımlardan ilki başlığın yarattığı etkiydi; “Evli olduğu erkeği öldüren kadını mahkemede kayınpederi savundu, kayınvalidesi çiçekle karşıladı”
Haber, “kadına yönelik erkek ve toplum şiddetindeki savunma(sızlık) haline, yargılamanın şekline ve şiddet uygulayan erkeğin ailesinin tüm bu zaman içindeki vicdan muhasebesine, kadını katil olmaya zorlayan sürece” vurgu yapması bakımından önemliydi.
Olay, Konya'nın Beyşehir ilçesinde geçiyor. Fatma K’nın beyanına göre olayın gelişimi şu şekilde:
“Eşim eve her zaman alkollü gelir, çocuklarına ve bana eziyet ederdi. Olay günü de maktul eve alkollü geldi, çocuğunu darbedip küfürler etti. Doktordan temin edilen renkli, uyuşturucuya benzer haplar kullanıyordu. Hap almak için para bulmamı istedi, ben de paramın olmadığını söyleyince bana vurdu. Bana yumruk ve tokatlarla saldırdı, dişlerim kırıldı. Bize eşimin ailesi bakıyordu, ben de çalışmıyordum. Evde bir arbede yaşandı. Rastgele hepimize tekme tokat atıyordu. Sokak kapısına doğru geldiğinde yandaki mutfak kapısı açıktı. Kızım H.K'nin boğazına daha önce bıçak dayadığı için korktum. Mutfaktaki bıçağa bakınca, kızıma bir şey yapacak korkusuyla bıçağı ondan önce aldım. Üzerime doğru geldi. Bu sırada kızımı da hem saçından tutuyor, hem de vuruyordu. Kızımı elinden kurtarmaya çalışırken arbede esnasında elimdeki bıçağın denk geldiğini görmedim, öldürme kastıyla hareket etmedim.”
Çiftin oğlu da annesinden şikayetçi olmadığını, babasının sürekli kendilerine eziyet ettiğini, dövdüğünü anlatıyor. Asıl önemli olan maktulün babasının ifadeleri. Baba Ferruh K. oğlunun ve sanığın üst katında yaşadığını, olay günü oğlunun eve alkollü halde geldiğini; eve gelirken kendisine sövdüğünü, maktulün herkesle kavga eden bir yapıya sahip olduğunu söylüyor. Bunları söyleten kan bağına rağmen; iyi ve kötü arasındaki vicdan muhasebesi elbet.
Ferruh K, daha sonra "Şikayetçi değilim. Fatma melaike gibi insandır ama oğlum her kötülüğü yapardı. Fatma sinek dahi öldüremez. Bu olay istemeyerek olmuştur. Oğlumun eve gelirken gördüğüm hali sarhoş bir haldi. Kapının ziline basmadı, ayağıyla vurdu. Ben evdeyken yukarıya gelen sesler oğlumun küfür sesiydi, 'Döveceğim, keseceğim' şeklinde sözler de söylüyordu" ifadelerini kullanıyor.
Duruşmada ifade veren diğer tanıklar da maktulün alkol sorunu yaşadığını, ailesine kötü davrandığını söylüyor. Mahkeme heyetinin tüm bu ifadelerden sonraki takdiri ile Fatma K'nin tahliyesi ile sonuçlanıyor. Dünyada bu şekilde hayat süren ve bunu farklı sebeplerle devam ettirmek zorunda bırakılan yüz binlerce kadından sadece biri Fatma K.
Kendisini şimdilik kurtaran ise kendi dışında herkesin lehinde verdiği ifadeler kadar mahkeme heyetinin “Suçu ortaya çıkaran sebepleri” göz ardı etmeden bu duruma duyarsız kalmaması.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.