.. /Köyde özellikle uzun kış geceleri akraba olanlar kalabalık bir halde birbirlerinin evlerine gidip gecenin yarılarına kadar sohbet ederlerdi.

Köy yerinde sohbet konusu ne olacakki? Onun hayvanı, bunun tarlası, şunun kızı, bunun oğlu..tabii siyasetten tutun, ekonomi, din herşey konuşulurdu.

Sonra artık evlere dağılmaya yakın, birisi çıkıp Kürdçe :

- Anaha em jıhevdurerastî ye bejın? (Şimdi birbirimizle doğruları konuşalım mı?) diye son final konuşması yapılırdı. Demek ki akşamdan beri yalan söyleniyormuş..

Şimdi yaşadığımız bu seçim hengamesinde bakalım bu son final konuşmasını kim yapacak?

Werın em jıneharastî ye bejın! (Gelin daha şimdiden doğruları konuşalım) diyecek birileri çıksa da finale kadar beklemesek bari, wallahi uyku bastı..hanımlar ve çocuklar mışıl mışıl uyuyorlar, kimbilir ne güzel rüyalar görüyorlardır şimdi.

...

Çarpıklık, sapıklık ve dangalaklık parayla değil, menfaat ve çevrenin, "Desinler"ine göre şekil alıyor.

Manyaklık paradoksunun yön verdiği, " Benim anam senin ananı K..hanede görmüş" suçlaması sosyolojik bir gerçeğe dönüşmüş durumda.. Kimsenin kendisinden ve dışarıdan bakıldığında nasıl ucube bir görüntüsünün olduğu umurunda değil..

Oturduğum bir çay bahçesinde çay ocağına gittim, çayları yapan esnaf ocakta buzlu rakıyı çekiyor. "Afiyet olsun" diyerek dışarıdaki masaya oturdum. Hemen yanıbaşımdaki gençler telefonlarından müzik dinliyorlar.. Allah var güzel hoş bir kadın sesi eşliğinde çayımı yudumluyorum.. Ocakta buz gibi rakıyı ciğerlerine gönderen abimiz, gençlerin yanına öfke ile geldi. "Gençler kapatın şu müzik sesini! "  diye bastı fırçayı.. Çocuklar şaşkın bir şekilde ocakçının yüzüne baka kaldılar. İçlerinden biri dayanamayıp, "Neden kapatacakmışım? " diyerek itiraz edince, Ocakçı, "Görmüyon mu ezan okunuyor" diye üste çıkmaya çalıştı. Kendimi daha fazla tutamadım, "Ulan şarlatan! Ocakta az önce rakıyı çekerken ezan okunmuyor muydu? Yoksa sen ocakta ibadet mi ediyordun? " diye bastım kalayı. Ocakçı'nın yüzü bir anda düştü, "Yahu amca o başka, bu başka.. " diyebildi.

Sanatçının dediği gibi, Nereden baksan tutarsızlık. Bende diyorum ki, nereden baksan tam bir bataklık sosyolojisi bizleri ele geçirmiş.

Velhasıl yozlaşma ve çürüme bambaşka bir insan tipi yaratmış. Düzen değişir belki ama düzülen vahim bir durumda.