Hepimiz bizi kaygılarımızdan uzak tutacak, rahatlatacak, mutlu edecek, tatmin edecek eylemler peşinde koşma eğilimindeyiz. Tüm bu koşuşturmada da kendimizi güvende hissetme ihtiyacımız doğuyor ve bunun da herkes tarafından kabul görülmekten geçtiğini düşünüyoruz.

Bu duygularımız gerçekte eksikken, yalanda bol değil mi?

Gerçeklerle eylemlerimiz bir değil.

Yargılanmaktan korkuyoruz. Duygularımızı ifade etmemizin zayıflık olduğu, olayın muhataplarının üzülüp-kırılabileceği, muhatabımızın bizi anlayamayacağı ve toplumumuzun değer yargılarına uymadığı için kendimizi doğru ifade edememekten dolayı duygularımızı erteliyor veya bastırıyoruz.

Neden kabullenemiyoruz?

Çünkü eylemlerimizi kabullendiğimizde bir şeyleri değiştirebilmeye olan inancımız ortadan kalkıyor ve biz güçsüz hissediyoruz. Kabullenmeninin pasif geldiği düşüncesine kapılıp üste çıkmanın mücadele hissini yarattığını farz ediyoruz. Öyle olmaması gerektiğini düşünüyoruz ve sıkışmış hissediyoruz. Bu duygudan korkuyoruz. Belirsizlikten rahatsız oluyoruz. Sonunda üzülmek, endişelenmek, strese girmek, yalnız hissetmek, öfkelenmek gibi duygularla savaşmak istemiyoruz. Tüm bu gerçeklerle savaşmanın daha makul alternatiflerden bizleri uzaklaştırdığını düşünüyoruz.

Tüm bu duygu-durum bozukluğunun verdiği sonuç zaman ayarlı bir bomba gibi anı bekler ve o an geldiğinde bizlere derin bir mutsuzluk hissi, öfke patlamaları, stres, kaygı, cilt ve deri hastalıkları veya bedensel ağrılar olarak geri dönmekte.

Suçlu olan bizi düzeltemezsek, karşımızdaki sorunları eleştirme hakkımız var mı?

Gerçeklikle gerektiği gibi baş edebilmek için gerçekleri görmemiz gerekiyor. Gerçekleri kabul edin, gerektiğinde başkalarından fikir alın. Bu hangi dünyayı görmek istediğinizle ilgili bir durum. Gerçekte mi yoksa fantezide mi yaşamak istediğinize karar verin. Fantezide kalmayı tercih ederseniz sonunda ortadan kalkmış olacak ve uzun süredir kafanızda kurcaladığınız gerçeklerle baş başa kalacaksınız. Bunu deneyimlemek oldukça yıpratıcı olmalı.

Gerçek olanı kabullenmek her zaman ileriye gitmemize yardımcı olur. Başınıza gelen olaylar için direnmeyi bırakın. Deneyimleyin...