Dikkat ettiyseniz son 2 haftadır ülkede çocuğa işkence, kadın cinayeti, silahlı çatışmalar, çete savaşları gibi şiddet konularından haberler artıyor.

Kadını bayıltana kadar dövüp, zorla araca sokanlar mı, dört kişinin birini dövüp tabancayla vurması mı, çocuğunu kemerle vuran mı desek!

Bunlar cep telefonu kameralarıyla çekilenler.

Bir de görmediklerimiz var.

Düşünebiliyor musunuz; suç örgütü liderlerinin siyasi parti liderlerini ziyaretlerinde basına fotoğraf servis ediliyor.

Ülkenin ahvalini gösteren böylesi vukuatlarla dolu ve bu kolay kolay değişmeyecek gibi.

Daha liyakat(siz) kadrolaşmalar, ihalelerde dönen dolaplara girmiyorum bile.

Soru şu; Türkiye Yüzyılına bu sosyolojik yapıyla mı gireceğiz?

Yazık, gençliğin düşürüldüğü duruma, yazık kadının, çocuğun, emeklinin düşürüldüğü bu duruma.

Türkiye’nin örnek gösterilebilecek yapısı günbegün ve büyük bir hızla kötü yönde değişiyor.

Uyuşturucunun, fuhuşun, mafyavari kurumsallaşmasına kurban edilen gençlerle, aile yapısı paramparça ediliyor.

İçimiz yanıyor; imanlı gençlik söyleminden bugüne; gelinen bu duruma nasıl bir açıklama getireceksiniz bu saatten sonra?

İçim daraldı; buraya kadar.

…

Sonrası sabır ve mücadele…

Havayı Sabahattin Ali’den bir alıntı ile dağıtalım.

İster aşka yorun ister dosta güzel yazmış velhasıl: “Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.”

Teşekkürler Sabahattin Ali.

…

(*) Başlıktan kıta hakkında: Aşık Ozan Emekçi’ye ait şiir Mazlum Çimen tarafından “Feryad-ı İsyanım” adıyla da bestelenmiş olup “Kayıp Destan” olarak da bilinmektedir. 83 dörtlükten oluşur.

Bir kıtasından tadı alın, tamamına Feryad û İsyan – Ozan Emekçi mahreciyle bulabilirsiniz.

Buyrun!

Sana yine sana yandım Nesimi ile dün gece /Gözlerinle yüzüleyim bend olayım hallaca /Öyle hüküm duyurmuşlar Tanrılar divanında /Ha ben sana bağlanmışım ha Muhammet miraca