Muharrem Fiğançiçek
Muharrem Fiğançiçek yazdı: Şiire sığınmak
Yazası gelmiyor insanın kimi zamanlarda.
Hava sıcak, ekonomi yokuş aşağı, tatil uzak…
Peki, ne yapmalı?
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor
Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.
Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Tirenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.
Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrediğimi?
Geldiğimi?
Gittiğimi
Hadi!
***
Bir de ismi ben de saklı bir arkadaşımın şiiri var çok güzel…
Tükettiğim her sözün arkasına bağlanan tenekeler bin gürültüyle dolaşıyor
Bir çocuk telaşı aşklar
Duman altı sabahçı kahvesi yüreğim
Ucun ucuna bir hayat benimkisi
Ve karbonat koyuluğunda çay masamda…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.