Sıcaklar, insanların hararetini de artırıyor.

Diyarbakır’da son günlerde artan olaylar bunun göstergesi.

Sadece haberlere yansıyan görüntülere bakmak yeterli, bir de yansımayanlar var.

Görünmeyen karanlık bir karanlıktan bahsedeceğim dilim döndüğünce…

Eskiden kapkaçın yoğunlukta olduğu kentte bu sorunun bittiğini dile getirenler, değişen suç alanını gözden kaçırıyorlar.

Yeni alan torbacılık…

Bu da beraberinde alan savaşlarını getiriyor. Özellikle eski Bağlar diye tabir ettiğimiz yerde eskisi kadar olmasa da silahlı kavga haberleri gelmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz gün yaşanan kavgada tarafların o kadar gözü kararmış ki yaralıya müdahale için gelen 112 acil ekipleri ikinci saldırının ortasında kaldı ve o sırada yoldan geçmekte olan bir vatandaş sırtından yaralandı.

Uyuşturucu almış başını gidiyor; aileler huzursuz, gençler ve hatta çocuklar büyük tehlike altında.

Bunlar yetmiyor bir de yasa dışı bahis önemli bir sektör haline gelmiş durumda.

Gençlerin tevessül ettiği ciddi bir kazan(ma)ma sektörü haline gelmiş durumda.

Zira bu alan oynayana değil oynatana kazandıran bir mantıkla işliyor.

Bulup buluşturan oynadıkça oynuyor ve ne yazık ki yapılan tüm operasyonlara rağmen varlıklarını bir şekilde yürütüyor.

Dahası var; Fuhuş…

Başlı başına toplumsal bir tehlike ve fuhuş yaşı da tıpkı uyuşturucu gibi küçük yaşlara inmiş durumda.

Aile ve toplum yapısını derinden sarsan bu üç suç kategorisinin ne hikmetse önü alınamıyor.

Tüm bunlar Meksika’ya rahmet okutan mafyavari yapılanmaların oluşmasına neden oluyor.

Çevresine birkaç kişi toplayan çeteler kendilerine alan açıyor.

…

Bozulan ekonomik yapılar, bu tür suç kategorilerinin büyümesindeki en büyük sebeplerden biri.

Bu tablo toplumsal olarak sürdürülebilir bir durum değil.

Sözde turizmin yükselen yıldızı Diyarbakır’da toplumsal yapıyı tehdit eden bu türden yapılanmalar ortadan kaldırılmalı.

Terör tehdidinin neredeyse etkisini yitirdiği bir ortamda toplum için asıl terör bu ve kent yöneticilerinin, sivil toplumun, kanaat önderlerinin bir araya gelerek ortak bir akıl oluşturmasının zamanı geldi de geçiyor bile.