Hem tanık, hem sanık, hem mağdur

Doksanlı yıllarda trafik lambalarının rengine takan iktidar, yeşili silip yerine mavi ışık koymayı devletin ali menfaatleri için uygun görmüştü.
Tüm ülkede sarı, yeşil, kırmızı olan bölücü renkler, Diyarbekir ve civar illerde yeşil, kırmızı, mavi olarak tadil edilmiş, ülkemiz Allah muhafaza bölünmekten kurtulmuştu.
Keza, forma rengi sarı, kırmızı, yeşil olduğu için Senegal milli takımına ambargo konulmuştu.
Beyaz torosların sokaklarda fink attığı yıllardan bahsediyorum.
Hizbullah o günlerde devlet destekliydi. Artık siyasi kimliğini Ankara'ya taşıyan yerli ve milli bir parti olarak rolünü oynayacak.
Hüdapar’ın, Hdp’ye karşı geliştirilmiş nasıl bir mühendislik projesi olduğunu zamanla göreceğiz.
Kayyumlarla Kürt seçmeni sindiremeyeceğini gören iktidar, ahaliyi dinle dönüştürmeyi deneyecek bu dönem. Bütün ülkede bunu denediler ve kısmen başarılı da oldular.
Doksanlı yıllardan daha beter bir süreç yaşıyoruz. Bana göre bu henüz başlangıç.
Chpkk yalanının saf Anadolu insanında maya tutma ihtimali, Hüdapar’la Kürt halkına yazılan senaryoyu hatırlatıyor.
Ne talihsiz bir nesiliz arkadaş.
İnsan hem tanık, hem sanık, hem mağdur olur mu?
Olduk…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevat Korkmaz Arşivi