12 Eylül öncesi otobüsle seyahat edenler, Elazığ terminalinde dışarı çıkmaya cesaret edemezdi. Otobüs taşlanır, yolcular tartaklanırdı.
Oysa, Diyarbakır’da Harput seyahat, Hazar Turizm gibi Elazığ orijinli otobüs işletmeleri faaliyetlerini hiç bir engelle karşılaşmadan sürdürürlerdi.
Spor müsabakalarındaki gerilim sonraki yıllarda da devam etti. Diyarbakır’daki bir maçta, Elazığspor başkanı Mehmet Güngör’ü, Diyarbakırspor’un o dönemki başkanı Mehmet İpek taş yağmurundan kendini siper ederek korumuştu.
Olaylar bir süre durulsa da, Amedspor’un ortaya çıkmasıyla yeniden alevlendi.
Bursa’da, Ankara’da Amedsporlular linç ediliyordu.
Elazığspor, Vanspor maçında yaşanan rezaletten, aklı başında hangi insan bir başarı hikayesi çıkartabilir?
Oteller yer vermemiş, maç iptal edilmiş, Vanlılar Diyarbakır’da konaklamak zorunda kalmıştı.
Elazığlı kardeşlerime Bahçeli’nin barış için çırpındığı bir dönemde yapılanlar yakışmadı.
Bunun adı spor, savaş değil.
Stadlar, eskiden beri öfke patlamalarının arenası olmuştur.
Kontrolsüz öfke illa ki bir yere çarpar ve en çok sahibine zarar verir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.