Cevat Korkmaz yazdı: Her Şeye Dair Bir Şeyler

Abdülkadir Selvi, Gezi tutsakları için üçüncü makalesini de yazdı.

Osman Kavala’yı merkezine aldığı yazılarında mağdurlar için özgürlük istiyor.

Güzel.

Aklı kemale mi erdi, yoksa kulağına fısıldanan sufleyi mi seslendiriyor?

Muhteremi tanıyanlar için sorunun yanıtı zor değil.

Demirtaş demeye korkuyor.

Halbuki Avrupa Parlementosu’nun Türkiye başlıklı tüm kınamalarında Demirtaş zikrediliyor.

AİHM kararlarına konulan ambargo, ülkenin sırtındaki en büyük kambur oldu. Sonunda Tuğrul Türkeş bile isyan etti.

Darbe döneminde mağdur edilen 1402’likler, AİHM kararlarıyla görevlerine iade edilmiş, çatır çatır tazminatlarını da almışlardı.

Takiyye ile yürümüyor bu işler.

İstanbul, zengin Arap turistlerin sintine atıklarını boca ettikleri koca bir fosseptiğe benzemeye başladı.

Nargile dumanıyla sislenen Beyoğlu, çoktan ölmüş bir dostun siluetini hatırlatıyor. Hatıralarımızın bir kaç cılız objesini de iz bırakmadan silmişler.

Karanfil tadında Galata’ya dağılmış ecnebiler veda etmeye hazırlanıyor.

Rezalet, Demirören’in istiklal caddesini gasp eden ucube binasıyla başladı. İflah olmuyorlar. Emek Sineması’nın ruhu yakalarına yapışmış bırakmıyor.

Esans kokusu sokağın müptela seçkinlerini Cihangir’e savurmuş. Asmalı Mescidin kadim mekanları, uyduruk isimlerle eski bir plağı başa sarıyor her akşam.

Refik’ten, Yakup’tan geriye soluk fotoğraflar kalmış sadece, rutubet kokan duvarlara asılı...

Hafızlı, hacılı tatlıcılar, baklava düşkünü müritleriye Pera’ya Fatiha okuyor.

Şu Z kuşağının tercihlerine bayılıyorum.

Keşke otuz yaş daha genç olsaydım.

Ve bu kafayla devam etseydim.

Hepimiz ikinci bir şansa razıyız.

Ah, hayat çok acımasız.

Ömrün torpili yok.

Kalan zamanı dirhem dirhem yaşayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevat Korkmaz Arşivi