Geçen hafta kızıma Toyzz Shop'tan 12 cm buyuklugunde pony oyuncak aldım. Fiyatı 600 tl. Animasyonlar çocuklarda hastalık derecesinde bağımlılık yapıyor. Niloya'nın, Pony'in kullandığı tüm aksesuarlar, objeler, ekmek peynir gibi satılıyor. Para ödemek için kuyrukta on dakika bekledim.

Bir aile profilini anlatmak zorundayım. Öyle çoğaldılar ki, öfkemi kontrol edemiyorum.

Adam: Kırk yaşında. Ayağında Columbia marka spor ayakkabı. Kapalı mekan, gözlerde Dolce Gabbana gözlük. Sağ bileğinde boncuklar. Beyaz alyans. İri saatinin markasını çözemedim. Versace pantolon. Timsah kazak.

Kadın: 35 yaşlarında. Versace türban. Yeşil alın bantı. Kırmızı converse pabuç. İri taşlı pırlanta yüzük. Sağ elinde iki harfli dövme. Burun kalkık. Dudak botokslanmış. Kirpikte rimel. Oje ve ruj yok, parlatıcı kullanmış.

İki bin küsur lira ödeyip gittiler.

Ülkede genç işsiz oranı yüzde 23'e dayanmış. Açlık sınırı 20 bini sollamış.

Sayfamda ekli, samimiyetinden kuşku duymadığım dindar kardeşlerimden rica ediyorum, ''Bana bu insan modelinin net tanımını yapar mısınız?''

''Hayırlı Cumalar, hayırlı kandiller'' formül bu mu yani?

Geminizi ilk bu fırıldaklar terk edecek biliyorsunuz değil mi?

***

Şehmus coşmuş gene…

Bir çocuğun arzusunu dünyaya karşı savunurken ki yılmayan haklı direncini

Bir de tökezlemeden yürüyemeyen şu minicik kedinin nereden düşerse düşsün kırılmayan çarpık bacaklarını hep sevdim.

Yine seveceğim hayatı güzelleştiren her şeyi.

Şehmus Tunç

***

Bu da Suat Çiçek’ten

Bir çocuk bakarken miskin ve bitkin

Bin parçaya bölünür dünya gözümde

Bakıp geçivermek başka bir acı…

Toprak nasıl kayarsa yerinden

Taş nasıl düşerse yüksekten

Yaprak nasıl koparsa dalından.