Cevat Korkmaz
Cevat Korkmaz yazdı: Her Şeye Dair Bir Şeyler
Esat Oktay Yıldıran isimli caninin adı bir okula verilmiş.
Onlarca insanın katili ve bir o kadar da işkence mağdurunun Dr Mengele’si.
Gençleri intikam naralarıyla dağlara savuran kötü bir Nazi çakması.
Yönettiği hapishane, yaptığı zulüm unutulmasın diye hafıza müzesi olarak tasarlanmış.
Şeyh Sait atışmalarına denk gelmesi tesadüf değil elbette.
Daha önce Yeşil’le, beyaz torosla salyalarını akıtan güruhla aynı damardan besleniyorlar.
Kıssasa kıssas.
Dün Hüdapar genel başkanı imam Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürdistan için özerklik talep etti.
HÜDAPAR, Esat Oktay için de bir dörtlük dizer mi acaba? Bunu da merak ediyorum.
Ayrıca, HÜDAPAR’ın parti programını okumamızı tavsiye ederim. HADEP’in programından misliyle fazla ve daha radikal Kürt talebi içeriyor.
HADEP’e tahammül edemeyen Cumhurbaşkanı’nın HÜDAPAR aşkı bulmaca gibi…
…
Murathan Mungan’a verilen ödülle alakalı yapılan paylaşımlar mide bulandırıyor.
Aziz Gülmüş hocanın, “hangi kriterle verildi?” şeklindeki masum sorusuyla başlayan tartışma, ırk çukuruna kadar indi.
(Kürt değil Araptı. Eşcinseldi. Hayatı boyunca Kürtçe yazmadı.)
Her ödül kararının ardından memnuniyetsizler korosu gürültü yapar. Bu sefer işin şirazesi kaydı. İsmail hocayı bu koronun kuyruğuna bağlayarak güç devşirmek iğrenç bir hileydi. Hocaya hakarettir ayrıca.
Murathan Mungan, ürettikleriyle toplumun her kesiminde karşılık bulan prima bir değerdir. Kafası karışık olanlara son kitabı 995 Km’yi tavsiye ederim. Doksanlı yıllarda yapılan zulümden bir kesiti nakış nakış işlemiş.
Fuara ilgi rekor düzeydeydi. Renkli görüntülerle Diyarbakır ülkenin gündemindeydi. Emeği geçenleri kutluyorum.
Aziz Hoca’nın yanıtı:
Sevgili Cevat Korkmaz, sizin de belirttiğiniz üzere gerçekten masum bir şekilde sormuştum. Kriteri merak etmiştim. Burada politik bir tercih mi, yoksa Edebiyat esas alınarak mı verildi merak etmiş ve soruma yanıt aramıştım. Kıyamet koptu. Kimileri bu cadı kazanına adeta kustu. Benim de midem bulandı. Eğer Kürdlerin mazlumiyeti ve dünyaya haklılığını tescil ettirmek anlamında bir kriter aransaydı bu politik tercih olurdu ki bence gereksiz olurdu çünkü Kürd sorununu çağımız teknolojik araçları sayesinde dünyada bilmeyen hiç bir Ülke kalmadı. Edebiyat esas alınmışsa -ki öyle görülüyor- bazı çevrelerin tepkisi hesaba katılarak bu konuda kamuoyuna organizatörler tarafından bir açıklama yapılmalıydı. Ayrıca ödül bir kaç dalda yapılmalıydı. Sadece "Onur" adı altında verilmesi diğer yazarların "bu "Onur" bizi teğet mi geçti?" şeklindeki alınmaları önlenmiş olurdu. Sevgilerimle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.