Cevat Korkmaz yazdı: Her Şeye Dair Bir Şeyler

Bir süredir uzun bir Avrupa seyahati planlıyorum. Mücbir sebeplerle bugüne kadar erteledim. Son çeyreğe girdiğim için başka bir zamanım belki de olmayacak.

Birlikte gazetecilik ve siyaset yaptığım arkadaşlarımın bir kısmı öldü. Bir kısmı mahpusta en güzel yıllarını tüketti. Kalanı da pusulasını kaybedip Avrupa ellerine savruldu.

Ben dahil hiçbirimizin sağlığı iyi değil. Boş beleş bahanelerle ertelenmiş buluşmaları iple çekiyorum. Yarım kalan sohbetlerimizi tamamlayacağız. Hasret gidereceğiz. Bu gecikmiş kucaklaşma bir veda olacak aynı zamanda. Başka bir otuz yılımız olmayacak çünkü.

Biz hem tanık, hem sanık, en çok da mağdur olduk geçen kırk yılda.

Çoğu Almanya'da olduğu için oradan başlayacağım turuma. Sırasıyla İsveç, Fransa, Avusturya, İngiltere, İsviçre, Hollanda, belki İtalya... Yorulmazsam Japonya'yı da ekleyeceğim veda ajandama.

Hayat bumerang gibi, başladığınız yere dönüyorsunuz filmin sonunda. Çocukluk arkadaşlarınız, gençlik dönemi yoldaşlarınız kıymetleniyor sona yaklaştıkça. Gerisi mecburiyetler, iş, güç, tanıdık...

Biz yalnızlığa alışamadık.

Can Gürzap veda etmiş. İyi oyuncuydu.

Türkan Şoray kanunları vardı. Sevgilisi Rüçhan Adlı’nın koyduğu yasaklara bu ad verilmişti. Abartılı sarılmalar, öpüşmek yasaktı. Şoray kanunlarının delindiği tek filmdir belki Metres. Şoray’ın, hayatını kaybeden Can Gürzap’la başrolü paylaştığı filmde bolca erotik sahne çekilmişti.

Netflix’te vizyona giren İstanbul İçin Son Çağrı isimli filme bağlayacağım mevzuyu. Beren Saat’in orgazm sahnesi müthişti. Hülya Avşar’a Altın Ayı ödülü kazandıran orgazm performansına Fatiha okutur. Bir de sevişme repliği vardı ki, bu kadar gerçekçi olur. Kıvanç Tatlıtuğ’un ateşli dokunuşlarıyla hatırlanacak ve bir zaman daha konuşulacak.

Hava raporları Melankolik bir günü haber veriyor. Tüm Marmara'da yağış varmış. Spiker sıkı sıkı uyarıyor, önlem alın diye... Türkiye'de işler böyle yürüyor; uyarılıyor, önlem alınıyor ve sorun bitiyor! Akşam haberlerinde ise, uyarıların ne kadar işe yaradığını izliyoruz TV’lerden; su altında kalan evler, göle dönmüş yollar ve felç olmuş trafik...

Orhan Veli'yi mahfeden havalar da mazi oldu. İlki, sonu kalmadı, Baharları unuttuk. Kıştan hemen sonra yaz; yazdan sonra da kış başlıyor. Yapraklar sararmadan dökülüyor. Meyveler, olgunlaşmadan çürüyor dallarında.

Hafızanızı yoklayın! Laciverte çalan Mavi bir gökyüzüne bakmayalı kaç yıl olmuş?

Gri günlere yıllar önce isyan etmişti Ahmet Kaya: ''Havada intihar kokusu var...''

İşçi kızlar üşümemek için birbirlerine sokulmuşlar otobüs duraklarında. Yağmur da yağdı yağacak...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevat Korkmaz Arşivi