Bazı türküler vardır insanın içine oturur ve bütün organlarını tar-u mar eder. Bazıları oynatır, bazıları efkarlandırır, bazıları da güldürür.

Bu sabah uyurken oğlumun telefondan yüksek sesle açtığı rahmetli Ahmet Kaya'nın Bahtiyar türküsü ile uyandım. Yattığım yerden hüzün içinde dinledim. Türküde geçen, "Avluda volta atarken, yahut joplanırken" Mısralarında zindan günlerim ve yoldaşlarımın çığlıklarını duydum hıçkıra hıçkıra başımı yorganın altına gizleyerek ağladım.

Rahmetli Bozo, Kemal Yıldırım, Refik Akay ve Fehmi gözlerimde canlandı. Gardiyanların her jop darbesi ile yüzyılların isyanını ve öfkesini bakışlarına taşıyorlardı.

Yürekte biriken öfkelerini gözlere taşımak, bu isyan dolu bakışlarla düşmanın yüreğine korku salmak kolay değildi. Onlar zoru başarırken, ben yorgan altına gizlenmiş gözyaşlarımla kırk yıllık öfkemi yeniden biledim…

***

- Karnemde ingilizcem 100 olursa hediye alır mısın? dedi Alya.

“Yok! Dedim, şaşırdı. "Neden ama?" diye sordu.

“Önce Anadilin Kürdçe'nin 100 olması gerekir” dediğimde gözleri ile gülümsedi.

“Nasıl olacak peki?” diye sordu.

“Bana Kürdçe bir masal veya hikaye anlatırsan notunu ona göre veririm" dedim.

Açıkçası hediyeden yırtarım diye düşünürken, nezih bir Kürdçe ile öyle güzel bir masal anlattı ki şaşırdım. Tek kelime Türkçe katmadan masalı bitirdikten sonra, "Car cara rehme li dê û bavê guhdara" (Dinleyenlerin anne ve babalarına defalarca rahmet olsun) dedi.

Aklım gitmişti.

- Tebrik ederim Alya Zin, yalnız bu masalı bir yerlerden mi okudun, yoksa biri mi anlattı? diye sorduğumda, gülerek benim eşbaşkanımı gösterdi.

Eş başkanıma hayranlık dolu bir bakış attım. Eş başkanım öyle bir havaya girdi ki sormayın. Ardından dönüp bana da:

- Yaaaa tırro mın wek te mektep bıxwenda Xwedê zane ez ê bibama çı" (Yaaa! Senin gibi okul okusaydım Allah bilir ne olurdum) dediğinde:

- İyi ki okumamışsın, bu halde beni bu kadar hırpalıyorsun, bir de okusaydın kimse seninle konuşamazdı.

Ardından Alya Zin bir masal da İngilizce anlattı. Hiç birşey anlamasam da, Hediyesini garanti etti.