Dr. Vahap Kaya
Dr. A.Vahap KAYA yazdı: Müptela (2)
A…’nin konuşmanın içinde pat diye insanları kırmasına çevre alışmış ama ben bir türlü alışamadım, kötü alışkanlık nasıl elde edildiyse bırakılabileceğine inanıyorum da ondan ötürü, her seferinde yanlış tepkisi hep batmıştır bana
Ama bağlayıcı çevresel faktörler hala yanı başında olmamı zorluyor ise alışmaya başka renk ilişkiler sirayet etmiş demektir
İnsanların konuşurken argo kelimeler kullanması hep yadırgadığım konudur ve hiçbir zaman da alışamayacağıma benziyor, çünkü argo kelime aklıma bile geldiğinde dışarı çıkarmazsam da affedersiniz diye sesli düşünürüm.
İnsanlığın gelişim seyri iyiliğin paylaşımı ve birbirini koruma refleksi üzerinden gelişiyor, olumsuzlukların tümünü insanlığımı kaybettiğimizden kaynaklandığını düşünür ve her gün kendimi daha fazla insan olması için eğitirim.
Alışkanlıklarda toplumsal özdeşleşme ile fevri takılma temel değerlere ters düşmelerde farklı tepkimeler ortaya çıkar
Bazı alışkanlıklarda taraftar bulabilirsin ama bazılarına da tepki duyar ve sıkıntı yaşarsınız, siz kitap okursanız; taraftar toplarsınız ama siz eroin içerseniz tepki
Siz at binmeye taraftar bulursunuz ama siz duvarların kenarlarında dışkı tepki toplarsınız, bu da sizi ilişkide yakınlaşmaya veya uzaklaştırmaya götürür.
Siz bir insana yardıma taraftar toplarsınız ama hırsızlığa tepki duyarsınız, bu tarz davranışlar alışkanlık yapsa bile siz toplumun tepkilerinden olumlu veya olumsuzu çıkarabilirsiniz
Alışkanlıkların kötüsü kişiyi tükenişe götürür ve terk etmesi için ciddi bir sarsıntıya ihtiyaç duymaktadır, nasıl kazanıldıysa ve ne kadar zaman aldıysa davranışın terki içinde aynı deneyimlemeler ve süre gereklidir, bir de yardımcıların olumlu yönlendirmelerine ihtiyaç vardır.
Kötü alışkanlık bir örneklem sonrası alınabileceği gibi bir tesadüfte kişiye bir yanlış yaptırabilir, ama yanlış tekrarlanır ise artık tesadüften öteye bilinçli tercihe giriyor.
Olumsuz davranış tekrarlandıkça sizi topluluktan, insanlıktan ve sizin doğal halinizden uzaklaştırır.
Kötülüklerin işlenmesine, seyrine alışmamak lazım ki insanlık kendini daha fazla güvende hissetsin, toplumsal güven ortadan kalkar ise bireysel güven de ortadan kalkar.
Güvenin olmadığı ortamda kişi alabildiğince yalnızlaşır ve davranışları normal toplumsal davranışların dışına çıkar
Ki yalnızlık bir tek Allahuteala ya mahsus ve bir tek o yalnızlığın üstesinden gelebilir
Yalnızlığa alışmamak lazım, yalnızlığa alıştığınızda iki türlü sorun çıkar ki bir tanesi sizi hasta eder, diğeri de sizin burnunuzun üstünden bakmaya götürür ki tanrıya koşul koşmaktır.
Bir şeyin paylaşılmasından uzak durup kendine ayırmaya alışmamak lazım, çünkü insanlık paylaşmakla gelişmiş ve gelişmeye de paylaşmayla mümkünlük elde eder. (Bitti)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.