Hep aydınlık günler gelmez peşiniz sıra, bazen de acılar vardır : Ağzınızdan bir tek kelime alamazlar.. en keskin bıçakların bile açamadığı suskun ağızlar.
İlkin ağlayamazsınız, içinizde biriken öfkeli zehiri içinize akıtırsınız, yanarsınız.
Bir de ağladınız mı dört yanınız kor ateş.
Yürekler kar, yürekler zemheri ayazı.
Yürekler güvercin olur.
Bir deneyin güvercin olmayı, mutlaka deneyin. Belki ölümü anlarsınız. Tanırsınız bir dağın yamacında üzerinize yuvarlanan yumuşacık hıyanetleri ve ölümü. sizin için tasarlanmış ölümü.
İlk sevdikleriniz vardır, onlar bulutlar misali yağmurlarla doludurlar ve göz kapaklarınıza emanettirler. Damlaları dışarıya değil, içinizdeki bozkırlara yöneltirsiniz ve ardınızda yeşertilmiş çöller bırakarak.
Uç şimdi gökyüzünün sonsuzluğunda, hafiflet yüreğimi, yüreğimizi.
O barıştır, o sonsuz sevgidir, o tutsak olmaya gelmeyen bir şövalyedir, çünkü o güvercindir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.