../Mazıdağ'da kahvede akrabalarla oturup sohbet ederken, adam tesbihleri önümüze serdi. Kaliteli tesbihlerdi ama benim anlamadığım bir mevzu olduğu için sadece seyrettim. Yeğenlerimden Sait, bana tesbih hediye etmek için çok ısrar etti lakin tesbih tutkum olmadığı için kabul etmedim. Sohbetin zevki bana daha cazip geldi.
Masada bulunanlar masanın üzerine serilen tesbihleri satın almak için kontrol ederlerken, Tesbih satan adam bir tesbihinin masada olmadığını söyleyince irkildim. Gayri ihtiyari ceplerimi kontrol ettim, olur ya belki bilmeden cebime koymuşum diye düşündüm. Orada bulunanlar da benim gibi ceplerini yokladılar. Herkes birbirine bakıyor, tesbih kimde acaba? Aynı renk ve çok sayıda tesbihler içinde harıl harıl kayıp tesbih aranıyor.
Herkes kendisinden korkuyor, "Ya bende çıkarsa! " diye yüzlerde büyük endişe ve kaygı var. Tüm aramalara rağmen kayıp Tesbih bulunamıyor. Sonunda orada bulunanlardan biri tesbih satıcısına:
--Kardeşim bizlerde yok, hele bir de sen ceplerini kontrol etsene, dedi. Adam umutsuz bir şekilde ceplerini karıştırırken birden gülümseyerek:
--Walla cebime koymuşum, aha da burada! diyince herkes derin bir Ohhhh!! çekmişti.
Aziz Gülmüş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.