Türkiye’nin günlerdir hazırlığını yaptığı Fırat'ın doğusuna askeri harekat ABDBaşkanı Trump'ın yeşil ışık yakması sonrası başladı.

9 Ekim Çarşamba saat 16.10’da Harekatın resmi açıklamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan Twitter hesabından yaptı: "Türk Silahlı Kuvvetleri'miz Suriye Milli Ordusu'yla birlikte Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı #BarışPınarıHarekatı'nı başlatmıştır"

…

Sürecin en belirgin aktörü şüphesiz ABD, Türkiye, Rusya ve İran.

Rusya ve İran’ın sırıtarak izlediği süreçte, Trump’ındurumu idare etmekte zorlandığı görülüyor.

Trump’ın gelen tepkiler karşısında dengesizce ve savrularak yaptığı açıklamalar en az harekat kadar öne çıktı.

6 Eylül Pazar gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesi sonrası ABD askerlerinin Suriye'nin kuzeyinden çekileceğini açıklayan ABD Başkanı Donald Trump, açıklamanın üzerinden henüz 24 saat geçmeden birbiriyle çelişen mesajlar verdi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, "Türkiye yakında kuzey Suriye'ye uzun zamandır planladığı operasyon için harekete geçecek. ABD Silahlı Kuvvetler, bu operasyonu desteklemeyecek ya da dâhil olmayacak, Amerikan güçleri bu bölgede daha fazla yer almayacak. Türkiye'nin son iki yılda ele geçirilen bölgedeki tüm IŞİD savaşçılarından sorumlu olacak" " denildi.

Trump daha sonra, "Kürtler bizimle birlikte savaştı ama onlara çok büyük paralar ve silahlar gönderildi. Türkiye'yle on yıllardır savaşıyorlar, 3 yıldır bu savaşı durduruyorum ama artık bu saçma sonsuz savaştan çekilme vaktimiz geldi." dedi.

Amerikan kamuoyunda Kürtler lehine oluşan ya da oluşmuş gözüken tepkilerin ardından Trump daha sonra, “Çizilen çerçeveyi aştığını düşünürsem, Türkiye'nin ekonomisini yerle bir ederim. Daha önce bunu yaptım!" diyerek Türkiye'yi tehdit etti! Ancak "çizilen çerçeve"nin ne olduğuyla ilgili detay vermedi!

Trump’ın git-gelleri devam etti: "Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı ve NATO müttefiki" olduğunu belirterek, yine "uyarı" vermekten kaçınmadı. Kürtlere verilen desteğin de devam ettiğini vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Türkiye’ye Suriye’yi işgal etmesi için yeşil ışık yakmadıklarını söyledi.

Aynı gün akşam saatlerinde Pentagon Sözcüsü JonathanHoffman, Beyaz Saray ile Pentagon arasında uyum olduğunu söyledi ve Türkiye'nin "tek taraflı hareket ettiğini" söyledi.

Trump, Çarşamba günü kararını yeniden bir tweet'le savundu ve IŞİD savaşçılarının sorumluluğunu Türkiye'nin üstleneceğinin bir kez daha altını çizdi: "Çeşitli gruplar arasındaki savaş yüz yıllardır sürüyor. ABD, hiçbir zaman Ortadoğu'da olmamalıydı. 50 askerimizi çıkardık. Türkiye, Avrupa'nın geri almayı reddettiği ve ele geçirilen IŞİD savaşçılarını üstlenmek zorunda. Bu bitmeyen salakça savaşlar, bizim için bitiyor!" dedi.

ABD Başkanı Donald Trumpson olarak (10 Ekim Perşembe)bu kez ‘Kürtlerin kendilerine 2. Dünya Savaşı’nda yardım etmediğini’ söyleyerek dalga konusu oldu…

Tüm bunlardan anlaşılan, Türkiye ile ABD’nin askeri harekat üzerinde uzlaşıya vardığı, iki ülke askerinin karşı karşıya gelmemesi için ABD askerinin, Türkiye ile uzlaştığı belirli bir bölgeden çekileceği ve bunun karşılığında Türkiye'nin, bölgedeki hapishanelerde tutulan IŞİD savaşçıları ve kamplarda tutulan IŞİD ailelerinden sorumlu olacağıydı.

ABD adına çizilen sınır insani hassasiyetlerden kaynaklanmıyor.

Türkiye adına "başarı" olarak yorumlanan savaş uzlaşısının ABD'nin çıkarsal hassasiyetlerine zarar vermeden; Rusya, İran ve Suriye’nin amaçlarına daasgari müşterekte sebep olmadan yapılması amaçlanıyor.