Sıcağa dair…

Tarihi, kültürü, edebiyatı, siyasetteki yeri kadar Diyarbakır sıcaklarıyla da meşhur bir şehir.

Sıcaklık ortalamalarının üzerinde bir seyirle süren yaz aylarına bir de nem eklendi. Sıcaklar ve artan stres birçok istenmeyen olayın yaşanmasına da sebep oluyor.

Sıcaklığın canlılar üzerinde stres yaratan etkenleri oldukça fazla. Nefes alma ve kalp atım hızında artış gibi bedende meydana getirdiği değişimler, panik bozukluk hastalarda panik atakları tetikleme, depresyonu olan hastalarda ise stresi ikiye katlayarak keyifsizlik ve mutsuzluk durumları yaratabilme gibi etkileri olduğunu söylüyor.

Peki, havaların sıcaklık ortalamasının üzerindeki bu seyrin sebebi ne?

Araştırmalar, ‘aşırı hava olayları’nın gerçekleşme olasılığı en az beş kat arttığını ve iklim değişikliği yüzünden ortaya çıkan kavurucu sıcakların mevsim ortalamalarına göre 4 derece daha sıcak günler geçirmemizeneden olduğunu söylüyor.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (IPM) İklim Değişikliği Çalışmaları İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sıcak-Sağlık Eylem Planları’ isimli bir raporda ise Türkiye’de de sıcaklıkların artışta olduğu ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini azaltmak için neler yapılması gerektiği anlatılmış.

Türkiye’de başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere il sağlık müdürlükleri ve yerel yönetimlerin ortak çalışması gerektiği, iklim kriziyle birlikte gelen sıcak hava dalgalarının halk sağlığını olabildiğince az etkilemesi için otoritelerin birlikte çalışması ve harekete geçmesi gerektiği ifade ediliyor.

Demek ki ortada ismine “iklim krizi” denen bir dengesizlik var ve bunun sebebi de insan kaynaklı.

Rapora göre aşırı sıcak havalarda bireysel olarak alınması gereken önlemler de anlatılıyor: Günün sıcak saatlerinde korunma yolları, sıvı tüketimi,  klima yerine vantilatör kullanımı, (mümkün mertebe) alkolden uzak durma gibi…

Normal şartlarda bunlar geçerli tabi.

Bireysel silahlanmanın tavan yaptığı ve hesapların güce dayandığı bölge şartlarında ise bir iki tavsiye de benden:

Sinir/stres anlarında anlık kararlarınızı erteleyin.

Çözümde çaresizlik durumlarındaki anlaşmazlık durumlarında aracılara danışın.

Karar verme zamanlarınızı akşam serinliğine erteleyin.

Öfke kontrolü için gerekirse psikoloğa başvurun.

Dahası ve fazlası için bir bilene danışın…

Zira bugünlerde sonu gelmeyen acılar bu şartlar altında yaşanıyor.

En çözümsüz anlarda; biraz sabır, biraz da feraset birçok şeyi çözer. İnanın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi