Mehmet Sebih Altun: Neyin kafasını yaşıyoruz

Mehmet Sebih Altun: Neyin kafasını yaşıyoruz
Marketler de poşetlerin ücretli olması sonrasında birileri çevreci kesildi, birileri karşı çıktı diye çevre düşmanı oldu. Ekonominin faizle döndüğü...

Marketler de poşetlerin ücretli olması sonrasında birileri çevreci kesildi, birileri karşı çıktı diye çevre düşmanı oldu.

Ekonominin faizle döndüğü bir dönemde, bundan çıkmak için üretim yapmak en büyük vatanseverlik değil midir?

Bizler birbirinin tuttuğu spor takımlarını bile kabullenemeyen bir toplum iken bunun yanında birbirinin siyasi görüşü fanatizmi olunca içinden çıkılmaz bir toplum halini aldık. Artık tahammül sınırları o kadar zorlanıyor ki kardeşinin bile hiç bir şeyine katlanamaz olduk.

Bize ne oluyor?

Kutuplaşma günden güne toplumu yok etmeye devam ediyor.

Birileri dindar kesilirken, başkalarını dinsiz ilan edebiliyor. Birileri yüksek faizlerle geçinirken, aynı kişiler başkalarının ufak tefek inanç veya görüşleri yüzünden aşağılayabiliyor.

Seçimler bitmez oldu.  Her seçim yine siyasilerin birbirini karalama, halkı partilere ayırıp kendi siyasi emellerine göre hareket ettirme, toplumu iyice gerginleştirerek sinirlerini bozmaya devam ediyor.

Kimse siyasi düşüncesi yüzünden hain veya dinsiz olamaz. Nerden çıktı bu anlayış anlamıyorum. Neden biribirini karalayan bir siyasi konjonktüre sahibiz onu da anlamış değilim.

Peki ama nasıl olacak?

Herkes bu vatanın evladı. Her siyasi parti üyesi ve taraftarı veya oy verenleri bu ülkeye vergisini veriyor. Askerliğini yapıyor. Bütün vatandaşlık yükümlülüklerini yerine getiriyor. Bu insanların siyasi görüşleri neden insanların gruplaşmasını, ayrışmasını, iyi veya kötü olarak algılanmasına sebep oluyor?

Olmamalı?

Parti ayırmaksızın hepsine sesleniyorum.

Meclis çatısı altında kim varsa seçildikten sonra halkın vekilidir. Halk için çalışmalılar parti için değil, ülkenin geleceği için hareket etmeliler,  partilerinin geleceği için değil. Partilere ayrılıp birbirini karalayacaklarına refah seviyesini yükseltmeliler, seçimden sonra kin ve nefreti bırakmalılar.

Vekillerde koltuk sevdası değil, hizmet sevdası olması gerek. Sizden hizmet bekliyoruz birbirini yemenizi değil.

Vallahi vekiller birlikte hareket ederlerse bu ülkede huzur tavan yapar. Ekonomi dünyayı sallar. El birliği olmayınca gönül birliği olmayınca hiç bir işimiz rast gitmez.

Bırakın bu saçma sapan ayrıştırıcı siyaseti. Her gün siyasi liderlerin birbirini yemesini izlemekten, haber kanalların birilerini yüceltip birilerini alçatmasindan dolayı haberlerden nefret etmeye başladım. İzlemek istemiyorum. Ne olur ya bir kerede birlikte hareket etmeyi deneseniz. Ekran karşısında insanları birbirine düşürüp sonra kamera arkasında mecliste beraber yemek yiyorsunuz, beraber yürüyorsunuz, konuşuyorsunuz.

Sizler böyle iyiseniz. Sizin aranızda sıkıntı yoksa, isteğinizle menfaat gereği ittifak yapıyorsanız, beraber her mekânda bulunuyorsanız;

Peki size soruyorum.

Sizin yüzünüzden birbirinden soğuyan  bizler, neyin kafasını YAŞIYORUZ?

Sevgi ile kalın.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.