Gönüllü Yardım Faaliyetleri 2

Yapılan yardımları sosyal medya veya başka bir mecrada paylaşmak farklı algılanabiliyor. Bence burada gaye önemli, insanları teşvik etmek önemli. Yapılan yardımların paylaşımı birçok kişiyi harekete geçirdi. Başta kendim bu tecrübeyi edindim. Sosyal medyada karşılaştım Diyarbakır gurubuyla, diğer şehirlerde faaliyet gösterdiğini biliyordum. Diyarbakır aklıma bile gelmedi ama karşıma çıktı ve katılacağımı ilettim. Gurup zaten yeni kurulmuştu arkadaşlarla beraber birçok aileye yardımda bulunduk. Tanışma faslı yardımlar sayesinde oldu. Ziyaret edeceğimiz ailelere uğrayarak tanıştık arkadaşlarla. Şunu söylemek zorunda hissediyorum kendimi. Gerçekten gaflet içerisindeyiz. Kendi kurduğumuz bencil bir dünyamız var… aile ziyaretlerinde bunu hissettim. O kadar acı hikayeler dinledik ki yazsam roman olur gibisinden. Herkesi sıcak yuvasında, günde üç öğün karnı tok yaşadığını düşünüyoruz. Ama gerçek maalesef düşündüğümüz gibi değil… Yürek burkan hikayelere umut olmak, hayır duası almak, insanların yüzünü güldürmek. Sıkça söylediğim bir şey var. İnsanlar kendi yüzünü güldürdüğü zaman mutlu olacaklarını zannederler. Gerçek mutluluk bir başkasının yüzünü güldürmekten geçtiğini bilmezler. Gerek annen, baban, eşin, çocukların... Hatta sokaktaki kedi, köpek onların bile tebessümünü hissedersin ve mutlu olursun.  Bencilik zırhımızı çıkarmak ve gafletten uyanmak gerek. Diyarbakır yardım faaliyetleri kurucusu Oğuzhan ile yaptığımız sohbette değindiği hususlar şöyle:

Birlikte, insanca yaşayabilmek için sadece "insan" olduğumuzun farkında olmamız yeterlidir. Tüm insanların koşulları farklı da olsa, hepimizin bazı konularda yardıma ihtiyacımız vardır. Hayat mücadelemizde yardımlaşmadan başarılı olamayız.

Bu zorlu hayat mücadelesinde akşamları sıcak bir sofra kurma ihtimali dahi bulunmayan ailelerimiz var. Elbette ki bu ailelere yardımcı olmak isteyen gönüllü birçok insan vardır.

Hayat kitabımız Kuran’da Allah bizlerin yardım etmemizi, bundan korkmamamızı ve bu geçici dünyanın toz pembeliklerine aldanmamamız gerektiğini söylüyor:

 “Mallarını gece ve gündüz, gizlice ve açıkça infak edenler yok mu, işte onların Rableri katında ecir ve mükâfatları vardır. Ve onlara herhangi bir korku yoktur, onlar hiçbir zaman mahzun da olmazlar” (Bakara-274). Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi