Felaket selfie’si

Endonezya'nın Banten eyaletinde meydana gelen tsunamide yaklaşık 500 kişi hayatını kaybetti.

Felaket sonrası sonra devrilmiş arabalar ve zirai araçlarla dolu bir tarla, selfie çekmek için gelen ziyaretçilerin akınına uğramış.

Çok sayıda kişin saatlerce uzaklıktaki kentlerden gelip sosyal medya hesaplarında yayımlamak için burada fotoğraf çektirmiş.

Ne ilginç değil mi?

Solihat ve üç kadının zafer işaretli selfie'si ise ülkede bir tartışma yaratmış.

Ancak Cilegon adlı yardım kuruluşu adına buraya kıyafet yardımı dağıtmaya geldiklerini belirten Solihat, "Facebook'a koyduğumuz fotoğraf, buraya gerçekten gelip yardımı dağıttığımızın kanıtı" dedi.

Solihat, sular altında cesetlerin olabileceği bir yıkım bölgesinde fotoğraf çektirmenin doğru olup olmadığı sorusunu yanıtlarken 'selfie çekmenin sığ bir eylem olarak görülmesine rağmen, bir derinliği olduğunu' söylemiş.

Solihat, "İnsanlar yıkımın fotoğraflarını görünce, kendilerinin daha iyi bir yerde olduğunun farkına varıyor. Yıkım fotoğrafları daha fazla 'beğeni' alıyor. Belki de insanlara şükretmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Her şey amacınızın ne olduğuna bağlı. Bu fotoğrafları gösteriş için çekiyorsanız, çekmeyin. Ama insanların acılarını yansıtmak için çekiyorsanız sorun yok" dedi.

Ben buna benzer manzaralara Sur’da yaşanan çatışma sonrası kaldırılan yasaklarda ilçeye yaşanan akımlar sırasında rastladım.

Buraya gelen özellikle genç kız ve erkeklerin selfie çekmelerine bir anlam veremedim. Çekilen selfielerde gülen yüzler beni adeta çıldırttı.

Onlarca yaşam kaybının ve yıkımın yaşandığı bir yerde selfie çekmek neyi ifade eder diye düşündüm hep.

Acaba sorsam Solihat gibi “"İnsanlar yıkımın fotoğraflarını görünce, kendilerinin daha iyi bir yerde olduğunun farkına varıyor” diyecekler miydi?

Kısaca modern gençlik bu durumu hayli abartmış durumda. İnsanların selfie çılgınlığı internet dünyasında fenomen olma isteklerinin bir parçası haline gelmiş durumda.

Selfie çılgınlığı daha fazla beğeni adına yapılan bir ruhsal bozukluk haline dönmüş durumda.

Psikologlar selfie çılgınlığının artık bir psikolojik sorun haline dönüştüğünde neredeyse hem fikir.Bu durumun aşamalı olarak ortaya çıktığını ifade eden uzmanlar, selfiecilierin ilk zamanlar günde birkaç selfie çekip bunu sosyal medyada paylaşmadığını, sonraki evrede ise 1-2 tane çektiğini ve bu fotoğrafları paylaştığını, üçüncü ve son aşamada ise 5-6’dan fazla selfie çektiklerini ve hepsini sosyal medyada paylaştıklarını belirtiyor.

Ancak felaketlerin yaşandığı yerlerdeki selfie çılgınlığı, bu ruh halinin ne kadar kötü bir duruma geldiğimizi gösterdiği acı bir gerçek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi