Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, konut finansmanında üç yeni paketin hayata geçeceğini söyledi.

Bir nevi müjde olarak sunulan pakette, şartlar ne peki?

Ayrıntılar devam eden açıklamada:  Üç ayrı paketi milletimizin huzuruna sunuyoruz. İlk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşımıza 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz. İkinci paket konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılıp döviz hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların merkez bankasına satılarak alınmasıyla bu paketten yararlanabilecekler.

Faiz piyasa şartlarına göre düşük ancak şöyle bir hesap yapalım.

Bir kere asgari ücret alanların bundan faydalanması mümkün değil. Zira 1 milyon çekseniz ve hiç faiz ödemezseniz bile 10 yıl yani 120 ay vadeyle ayda geri ödeyeceğiniz para 8 bin küsurat.

Kıt ekonomik bilgilerimizle açıklanandan anladığımız kadarıyla ‘bu paket dar gelirlileri kapsamıyor’ diyebilir miyiz?

Aylık geri ödemeyi hem de 120 ay süresince yapacak bir babayiğidin aylık en az 15 bin Lira bir gelire sahip olması lazım.

Bu da mevcut şartlarda ne orta sınıfı ne de dar gelirliyi işaret ediyor.

Bir de bunun için başvuranlarda ne gibi şartlar aranacak. Sonuçta krediyi verecek olan banka ve bankalar, kurumlarını yüzde yüz garantiye almadan krediyi vermez.

Tabiri caizse emmeyeceği  kana dudak dayamaz.

İkinci pakette ise “Konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılıp döviz hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların merkez bankasına satılarak alınmasıyla bu paketten yararlanabilecekler” ibaresi var.

Bu da yine belli bir zümreyi işaret ediyor. Demek ki elle tutulur bir kesimin yastık altından çıkarıp döviz ve altın mevduat hesaplarına yönlendirdikleri metalara dönük bir çalışma var.

Dediğim gibi kıt bilgilerle; belli bir kesimin öncelendiği bu paketten -özellikle muhalefetin paketi eleştirirken işaret ettiği- müteahhitler de bundan memnun kalmayacak gibi!

…

Aynı gün Tüketici Hakları Derneği (THD), bir yazılı açıklama ile şunları söylüyor: Temel besin maddesi 12 ürünün fiyatı TÜİK verileriyle son bir yılda yüzde 343'e varan oranda zamlandı. Açlığa karşı acil önlem alınmalı.

Velhasıl alım gücü gittikçe düşen mutsuz çoğunluğun ‘geçinememe’ kaygısına merhem olacak hiçbir girişim yok. Bunun için söylenen klişe cümleler var: Biraz daha dişinizi sıkın, az daha sabır, enflasyonu yeneceğiz, fiyatları geri çekeceğiz!