Ufuk Çimen Yazdı: Okullarda temizlik mi dediniz?

Geçtiğimiz günlerde çocuğunun okuluna giden bir veli anlattıklarıyla başlayalım. Müdür okul bahçesindeki çöpleri topluyor, bir yandan da öğrencilerin girişlerini kontrol ediyordu. Selam verdiğimde ‘mıntıka temizliği’ yapıyorum’ dedi gülerek. Okulun koridorları, sınıflar adeta çöp doluydu. Müdüre bu durumu sorduğumda, İşkur tarafından verilen bir temizlik görevlisi olduğunu; bununda koca bir okul için yetersiz olduğunu anlattı. Hafta sonu gelip görevliyle beraber temizlik yapıyormuş.

Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nde eğitim yılının başında aldığım bilgilere göre (Eylül 2021 itibariyle) bin 677 okul ve kurum (16 bin 251 derslik), 492 bin 975 öğrenci var.

İlçeler de dahil Diyarbakır’da İşkur tarafından TYP kapsamında işe alınan temizlik görevlisi sayısı bildiğim kadarıyla 599 kişi. Çalışma süreleri de 11 Ekim’den 30 Haziran 2022’ye kadar sürecek.

Öğretmenler temizlik mi yapsın, eğitim mi, versin?

Buna rağmen kimi okullarda idareciler, öğretmenler ve hatta veliler temizliğe katkı sunmaya çalışıyor.

Bu durumun bir çözüm yolu yok mu peki?

Elbette vardır ve bu Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ve paralelinde İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin (MEM) görev alanı içinde.

Okullar açıldığı zaman henüz onarımı yeni yeni yapılmaya başlanan ve depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan okulların durumu malum. Bu durum bile tek başına MEB’in ya yeterli bütçesinin olmadığına ya da yüz yüze eğitim ile ilgili kararın geç alındığına işaret ediyor.

Bu kısa bilgileri yana yana bıraktığımızda; Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir kaos hali söz konusu diyebiliriz.

Neden mi?

Bir buçuk yıl aranın ardından henüz bir planlama yapılmadan pandemi koşullarında başlayan yüz yüze eğitimde hijyen sorununu ikiye katlayan sebepler var.

Neredeyse bir yıl önce yıkılan okulların yerine neredeyse hiçbir yeni okul açamayan ve bir kısım okulların onarımını gerçekleştiremeyen ve 500 bine yakın öğrencinin olduğu Diyarbakır gibi bir şehre 599 temizlik görevlisinin İşkur üzerinden alınması bunlara işaret.

Tepeden başlayıp aşağıya kadar sirayet eden bir sorunlar yumağı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sessizliği aslında birçok şeye işaret ediyor.

Okulların açık kalmasını milli güvenlik meselesi olarak gören Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in tespiti yerinde ve anlamlı ancak Milli Eğitim’in bütçesine ayrılan paranın bu söylemle aynı paralellikte olmadığı aşikar.

Diyarbakır’da başlayan kaldırım yenileme çalışmaları bile eğitime verilen önemin göstergesi değil mi sizce?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ufuk Çimen Arşivi