Salgın sonrasına dair ekonomik öngörüler III
■ On-line alışverişin yaygınlaşmasıyla en gelişkin sipariş sistemine ve lojistik altyapıya sahip Amazon ve Alibaba gibi şirketlerin egemenliği belirginleşecek. Türkiye’de de en albenili internet sitesine sahip olan, dağıtım ağları yaygın en büyük market zincirleri bu dönemde avantaj sağlarken, yerelde faaliyet gösteren küçük işletmeler büyük darbe yiyecek.
■ Bazı işlerde evden çalışma kalıcı hale gelecek. Zamanın bir kısmını işyerinde, bir kısmını evde geçirme pratiğinin benimsenmesi sonucu daha küçük ofisler, odaları-masaları dönüşümlü kullanma modeli yaygınlaşacak. Buna karşın emek kesiminin çalışma günleri ve saatlerinin azaltılarak mevcut işlerin paylaştırılması talebinin uygulanabilir olduğu ortaya çıkacak.
■ Evden çalışma özellikle kadınlara hem çalışmaya devam etmek hem de ev işlerini aksatmadan sürdürmek olanağı sunacak. Ancak bu bazı sektörlerde bir yandan emek arzını artırıp ücretleri aşağı çekerken, bir yandan da kadınların iş yükünün artması sonucunu doğuracak. Bakıcılık, ev hizmetleri işlerinde çalışanlara yönelik talep de daralabilecek. Öte yandan havayolu, otelcilik, lokantacılık gibi hizmet sektörlerindeki durgunluktan kadınlar daha fazla nasibini alacak.
■ Son yıllarda büyük ivme kazanan turizm sektörü, salgının ardında da toparlanmakta güçlük çekebilir. Sanal müze ve kültür turları bu süreçte yaygınlaşabilir. Özellikle gelişmiş ülkelerde lokanta, kafe ve barlarda çokça zaman geçiren orta sınıflar aynı hazları evlerinde aramaya yönelebilirler. Ekonomik durgunluk ortamında harcamaları kısma eğilimi de bu sektörlerin eski iş hacimlerini yakalamalarını zorlaştırabilir. Tele-konferans uygulamalarının yaygınlaşması iş gezilerini kalıcı biçimde sınırlandırabilir. Bu hem havacılık ve ulaşım, hem de otelcilik ve lokantacılık iş kollarının aleyhine olur.
■ Bu süreçte kültür ve sanat sektörü de kalıcı bir zarara uğrayabilir. Netflix benzeri kesintisiz hizmet veren platformlar sinemaya, tiyatroya, konsere gitme alışkanlıklarını törpüleyebilir. Ayrıca talebin sanal aleme kayması yerel sanatçılara büyük darbe vurabilir. Fiziksel ortamda insani sıcaklığın yarattığı farklılığın ortadan kalkmasıyla, sanal alemde star sanatçılara yönelim belirginleşebilir. “Kazanan hepsini alır” mantığı daha da derinleşebilir. Aynı eğilim, eğitim sektöründe de sınıf ve öğrenci kapasitesi gibi kısıtlar ortadan kalkınca “en parlak üniversitelere ve hocalara” rağbeti artırabilir. “Sıradan” kabul edilen öğretim üyeleri öğrencilerin sorularını cevaplayan, ödevlerini düzelten “asistanlar” pozisyonuna düşebilir.
■ Belki de tüm bu gelişmelerden daha önemlisi, salgın bahanesiyle devletlerin yurttaşlar üzerindeki gözetim ve izleme ağları yaygınlaşabilir. Virüs tehlikesinin getirdiği denetim ve disiplinli davranma zorunluluğu sıkı devlet otoritesinin kalıcı bir biçimde yerleştirilmesi eğilimini güçlendirebilir. Bunun için bu süreçte sade yurttaşlar arasındaki sosyal ve dayanışma bağlarının sağlamlaştırılması; sendika ve meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının toplumsal rolünün zayıflatılmaması çok önemlidir.Bitti
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.