
Ruhsuz bedenlerin sebebi: Kapitalizm 1
Bilir, bilmez, uyur uyanık, soluksuz her şeye rağmen hep vahşiliğinden dem vururuz da, sermayesi oluruz, kölesi oluruz kapitalizmin.
Biz harcarken, kazananların hesapsız kitapsız küsuratları olmak nasıl bir duygu?
Şöyle yazmış Cevat abi (Korkmaz):
Vahşi Kapitalizm, beğenilmenin en kazançlı kazanç biçimi olduğunu gördükten sonra insanlık kaybetti.
Ego!
Onlar kızdırıyor, onlar güldürüyor...
Onlar, onlar...
Her şeyi onlar yapıyor.
Çırılçıplak soydular bizi.
Aklımızdan henüz geçmeyenleri de satıyorlar. Sonraki adıma dair hesapları var.
Bizden hızlı düşünüyorlar.
Ruhsuz makinelerden merhamet diliyoruz; hastalanırken, ölürken...
Sokakta eylem de hatıra oldu.
Bizi bir eve ve bir internete hapsettiler...
Müebbet hem de...
Beynimiz daha bebekken hacizli...
Başa sarmalıyız; mandıra filozofu gibi.
Ne demiş bir diğeri: Elimizdeki aygıtın fonksiyonlarını öğrenmeden elimize bir yeni modelini sıkıştırdılar. Almamak gibi bir şansımız yok! Sistem derhal dışarı atıyor. Herkes borçlu ama herkes.
Peki, nedir ve nasıl doğdu bu vahşi, düzen?
Kapitalizmi anlamak için kendini pazarladığı “küreselleşmenin tarihsel gelişimi ”ne bakmak lazım. Yaklaşık 150 yıllık bir zaman diliminin özellikle teknolojinin büyük bir hızla (internet ve GSM kullanımıyla) son 20 yılı kapitalizmin altın çağını yaşamasına sebep olmuştur.
Gelin o gelişim çağına (Araştırma Görevlisi Fulya Kıvılcım’ın Küreselleşme Kavramı Ve Küreselleşme Süreci ile ilgili araştırmasından alıntılarla)hep birlikte göz atalım.
Dünya Bankası’nın 1870–1914 yılları arasında gerçekleştiğini işaret ettiği Birinci Küreselleşme dalgası, yoğun bir birikimin sonucudur. Küreselleşmenin temel dinamikleri ‘değişim’ ve ‘yayılma’ gerekçesi ise ekonomi idi. Birinci küreselleşmede denizcilikteki gelişmeler, telgrafın icadı ve tren yolundaki ilerlemeler sonucu Batının o zamana kadar ulaşmadığı (ulaşamadığı) denizaşırı ülkelere siyasal, askeri ve ticari etkisini yayması içinde bir fırsat teşkil etmiştir. (Oran,2001:5)
Ayrıca bu yeni dönemde uluslararası ticarette ortaya çıkan rekabetin yoğunlaşması beraberinde üretimde de uzmanlaşmayı doğurmuştur.
Teknolojik alanda gelişme ileri seviyelere ulaşmış, ulusları ve toplumları birbirine bağlayan bağların artmasına yol açmıştır.
1914-1945 yılları arası, küreselleşmenin daha doğrusu İkinci Küreselleşmenin durakladığı bir dönemdir. 1914’de I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, 1929’da
Büyük Depresyonun baş göstermesi ve sonrasında da II. Dünya Savaşı’nın başlaması, küreselleşme sürecini oldukça yavaşlatmıştır.(Aktan ve Şen,1999:10) Devam Edecek.
Ahmet Baran yazdı: Bin nasihate evla müsibet; Yangın
20 Eylül 2022 Salı 01:10Ahmet Baran Yazdı: Bölge’nin seçmen tablosu
03 Ağustos 2022 Çarşamba 00:15Ahmet Baran yazdı: Lila Kozmetik; yangın ve düşündürdükleri
25 Haziran 2022 Cumartesi 00:30Ahmet Baran yazdı: Zamlar ne zaman duracak?
16 Haziran 2022 Perşembe 00:30Ahmet Baran Yazdı: Bürokrasideki hantallık sağlık hizmetlerini aksatıyor!
31 Mayıs 2022 Salı 00:55Ahmet Baran yazdı: Halkı zor günler bekliyor
08 Mart 2022 Salı 00:45Ahmet Baran yazdı: Özgürlüğe vurulan pranga; Vasatlık - II
01 Şubat 2022 Salı 01:00Ahmet Baran yazdı: Özgürlüğe vurulan pranga; Vasatlık - I
31 Ocak 2022 Pazartesi 10:00Ahmet Baran yazdı: Ortaya karışık hayat
10 Ocak 2022 Pazartesi 01:00Ahmet Baran Yazdı: Hafıza Odası; Tepki kim(ler)e ve neden?
23 Ekim 2021 Cumartesi 17:45




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.