Bu günkü köşe yazımda özel bir kent gündemini ele alacağım. Malumunuz soğuk hava şartlarında biz insanların bile zor dayandığı keskin bir soğukla kaşı karşıyayız. Bu soğuk günlerde içimizi ısıtan bazı güzel haberler almak şahsım adına ve diğer hayvan severler açısından oldukça iyi bir haber. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sokak hayvanlarını unutmadı, gazetemizde yayımlanan haber şöyle: “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarını korumak ve yeme-içme ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi, sokakta yaşayan kedilerin olumsuz hava şartlarından etkilenmesini engellemek için kentin farklı noktalarına 11 adet Kedi Evi yerleştirdi. Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Daire Başkanlığı tarafından yapılan 11 adet Kedi Evi, Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi ekipleri ile birlikte kentin çeşitli noktalarına yerleştirildi. Yerleştirilen evler onlarca kediye ev sahipliği yaparak kış aylarında soğuktan korunma ihtiyaçlarını karşılayacak. Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi ekipleri, kedilerin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için de Kedi Evleri’nin yanına mama kabı bıraktı. Ekipler, kedilerin beslenmesi için mahallelerdeki esnaflara da kedi maması dağıttı.” (Haber Merkezi)

Öncelikle sokak hayvanlarına yapılan şiddetin hayli fazla olduğu bu dönemlerde, belediyemizin bu tür hizmetler yapması takdire şayan bir hareket.  Geçtiğimiz günlerde bir diğer karşılaştığım haber ise şöyle: "İlimizde etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle aç kalan sokak hayvanları için vatandaşlarımızdan belirli noktalara mama ve yem bırakmaları önemle rica olunur."

Bilecik Belediyesinden yükselen bu anons insanları harekete geçirdi ve birçok noktaya mama bırakıldı.

Allah’ın bizlere Kur’an-ı Kerimde Bakara süresi 148. Ayette emrettiği “artık birbirinizle iyilikte yarışın” emrine mazhar olmamız ve hayırda yarışmamız gerektiğini düşünüyorum. Elbette bizlerin de birey olarak elimizi taşın altına koymamız gerekir. Birçok insanın sokaklarda mama dağıtığına şahit olmuşumdur. Birçok köşede kaldırımın üstüne döşenmiş mamalar görüyorum. Birçok esnafımızın dükkanlarının önü mama ve su kaplarıyla dolu. Bende gerek çalıştığımız bölgede mama ve su bırakmaya özen gösteriyorum. Evimde ve evimin çevresinde kedilere mama bırakmaya çalışıyorum. İkamet ettiğim bölgede emekli bir amca ‘kahve köşesinde ölmeyi beklemek yerine’ kasapları dolaşıp et topluyor ve poşetlere doldurup mahallede ve çevresinde ki kedileri, köpekleri besliyor. Yüce gönüllü amcaya: Allah seni başımızdan eksik etmesin diyorum ve görenlerin örnek almasını diliyorum. Belediyemizin daha çok kedi ve köpek evi yapması gerekiyor. Merkezden uzak bölgelerde zor yaşam mücadelesi veren kedi ve köpekler var, onları da unutmamamız gerekiyor. Parklara, cadde köşelerine ve insanların kalabalık olduğu bölgelere  sabit mama ve su noktaları yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü teşvik etmek çok önemli bir kavram o mama noktalarını boş gören insanların boş bırakmayacağı kanaatini taşıyorum. İnsan olarak hayvanların doğal ortamlarını işgal ediyoruz. Allah’ın sesiz kullarının sesi olmak, kulluğumuzun vazifesidir. Belediyemiz bu gibi güzel işleri yapması ve bu gibi düşünceleri benimsemesi diğer belediyelerinin de bizleri örnek alması, Diyarbakır’ın şanına yakışacak bir hareket. Teşvik etmenin önemini Allah’ın kelamı ile taçlandıralım. “yoksulu doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,” (89 Fecr süresi 18. Ayet)