Biz de bir laf vardır; Allah verirse elden, belden, selden verir; alırsa da aynı yerlerden geri alır. Hamdolsun görmedik hiçbirini şimdilik.

Ancak her yerden kazanan birinin bir formadan kazancına bakın.

Nasıl bir forma dersiniz? Tabiki bir efsanenin forması olabilir bu. Efsane olduğu kadar tartışmalı bir maçta giyilen bir forma.

Maradona'nın 1986 Dünya Kupası'nda Arjantin'in İngiltere'ye karşı oynadığı maçta giydiği milli takım forması, İngiltere’de açık artırmada 7,1 milyon sterline Türkiye parasıyla 131,7 milyon TL’ye alıcı bulmuş.

Formayı satan kim diye merak edenlere formanın hikayesinden bahsedelim biraz.

Eski İngiltere orta saha oyuncusu Steve Hodge, Meksika'daki çeyrek finalin ardından Maradona'dan aldığı formayı 36 yıl sonra geçtiğimiz Nisan ayında açık artırmaya bir müzayede salonunda satışa çıkarmış.

Maradona Kasım 2020'de öldüğünde formanın satılık olmadığını söyleyen Hodge, daha sonra müzayede evi Sotheby's ile anlaşmış ve forma için 4-6 milyon sterlin tahmini fiyat belirlenmiş ancak elde ettiği fiyatla şimdiye kadar müzayedede en çok rağbet gören futbol forması olduğu ifade edilmiş.

Ya işte böyle elden yani yetenekten, belden (senden olan çocuklar) ve selden de (bazen felaket olarak görünen) kazanır kazanan.

Bakın olmayan parayla ben ne hayaller kuruyorum.

Bu parayla ortalama 800 bin TL’den 165 ev almak mümkün. 5’ini kendine ayır; 160’ını 2 bin liradan ver kiraya etimi sana 320 bin aylık gelir.

Bunun 250 binini yatırıma bağlayıp yeni evler al. Yeni aldığın evleri ihtiyacı olanlara ücretsiz ver de vicdanını rahatlat, öğrencilere burs ver, yemekler yapıp dağıt…

Vicdanın rahatsa gerisini çatır çatır ye, ver elini dünya turuna.

Ne uğraşacaksın dershaneyle (ki öğlen yemeğini yemeyip artırdığın parayla sinamayı, kız arkadaşınla bir çay içmeye heba etmeden taksidini ödemek ayrı bir dert), üniversiteyle, yok KPSS ile…

Hayali bile güzel, bak yazarken bile rehavete kapıldım, bir rahatladım bir rahatladım sormayın.

Derler zenginin malı züğürdün çenesini yorar, benim de o mesele.

Gayri dayanamam ben bu acıya deyip; gerçekler dünyasında uyumaya…

Karlı dağlar gara bulut içinde

Yaylası hüzünlü, yöresi bir hoş

Sevdalı yolcular umut içinde

Hayalın düğünü töresi bir hoş, bir hoş.

Sağlıkla ve hayallerle kalın.