Otoparkın önünde yük indirme için tartışıyorlar. Artık nasıl bir irtibat olmuşsa aralarında kavgaya tutuşuyorlar ve içlerinden biri çekip sıkıyor silah. 22 yaşındaki otopark görevlisi gencecik çocuk olay yerinde ölüyor.

Yük indirenlerden birinin üzerinde silah var demek çekip başından vuruyor çocuğu. Yazık!

Bir başka haberde plazada tartışan iki kişiden biri silah çekiyor da tutukluk yapıyor silah; 2 yaralı.

Bitmiyor haberler…

Bu kez henüz bir aylık evli bir çift ev içinde tartışıyor. Kim kime nasıl yetiştirmişse aileler karışıyor işe. Damat bıçak darbeleriyle hayatını kaybediyor, kardeşi ve babası aynı şekilde neyse ki yaralanıyor.

Hazro ilçesinde yol verme kavgasında çıkan tartışmada, taraflardan biri üzerinde taşıdığı silahla karşı tarafı yaralıyor.

Sur ilçesi Fetih Mahallesi'nde 4 suçtan kaydı olan bir kişi, babası İbrahim Ö. ile uyuşturucu kullanmaktan dolayı tartışıyor. Anne araya giriyor, başa çıkamayınca komşularından yardım istemek için dışarıya çıkıyor. Döndüğünde eşi ve oğlunu yaralı halde yerde buluyor. 61 yaşındaki baba İbrahim Ö hayatını kaybederken, tedavisi devam eden baba katili ise gözaltına alınmış.

Cuma günü Bismil’de Dicle Nehri’ne giren 5 ve 6 yaşındaki iki çocuk, Kulp’ta 1 çocuk ve Kayapınar’da bir genç yaşamını yitirdi.

Hiç mi iyi haber olmaz? En azından geçtiğimiz haftanın son 2-3 günü haberler bu yöndeydi.

Malum büyük şehir; karmaşık ekonomik ve sosyal yapılar, yoksulluk, uyuşturucu vesair adli suçlarla örülmüş halde şehir haline geliyor Diyarbakır.

Bir bakıyorsunuz basit bir park ya da yol verme tartışması farklı bir yere evriliyor.

Kimileri sıcaklara bağlıyor sebebi; elbette etkisi var ama sadece tek başına bu bir sebep değil. Kentte özellikle uyuşturucu, bahis gibi kimi suçlarda organize yapılaşmalar var. Bir yük indirme tartışmasında silah, bıçak olmadı sopalar hemen devreye giriyor. Kırsaldaki güç merkezli düşünce kentte de işliyor artık.

Bunlar basına yansıyanlar, yansımayanlar var bir de.

…

Kentin bir başından diğerine geldikçe değişen sosyal yapıyı fark ediyorsunuz. Kimi yerde ise lüksün ve yoksulluğun iç içe geçtiği gri alanlar var. Ancak ağır ekonomik şartların ezdiği insanların illegal alanda hayatta kalma çabasını çıplak gözle görmeniz mümkün.

Velhasıl, onca yapılan makyaja rağmen Diyarbakır gün geçtikçe yaşanması zor bir şehre dönüşüyor.

En ufak bir tartışma ucu daha kötü olaylara gebe süreçlere birkaç dakika içinde dönüşebiliyor.

Kent sosyo-ekonomik bakımdan bir çöküşe geçmiş durumda. Tüm katmanlarıyla bunun sebebinin çok ama çok iyi analiz edilmesi lazım.