A.Vahap Kaya yazdı: Kurtarma

Dert olsan bin dermana değişmem bir özlü sözdür ama içinde ne aşkları barındırır, ne hasreti ve ne bağlılığı barındırır unutmamak lazım gelir

Üzerime yığılsa bin yılların sorunları ve dünya kendi yükü olan dağları yüreğime bindirse sana dokunulmasında ben razıyım denklemin geri kalan kısmına

Belki dert tercih edilmeyen bir acı türüdür ama bazen öyle hasretlikler çekilir ki insan hiç olmadık şeylere tevessül eder

Ve dertlerine ortak olur tercihen, yollarına stranlar söylenir, şiirler mısralardan çıkar ve sokaklarda dans ederek sana yol gösterir

Sizde oluşan herhangi bir hastalıkta siz kendinize derman ararsınız ve derman kullandığınızda derdiniz biter, lakin dermana yakınlığınız derdinizden yakın bir pozisyon kazanır

Hem sana hem de rehberime seni anlatan yüreğim uzaklaşmanı beklemez, en uzun mesafe kalbin atımlık mesafesinde, içinde hevesleri ve rüyaları olan bir atım

Belki dermanın sizi sıkıntıdan kurtaracağınızı düşünürsünüz ama dert sizi badirelerden kurtarma bilinci ve bilgisi, yetisi veriyorsa düşünülen şey sizi hareketliliğiniz olunca özlü söze ihtiyaç vardır

Siz hareketlenmek istemiş olsanız dahi; sizi harekete geçirecek motivasyon istek veya tepki fark etmez, kapınıza bağlı kullanıma hazır bir araç ile tam zamanı ve siz zamanın ustası gibi hislerinizden hareketle dert e bilinç ile sevgiye de karalılıkla cevap verirsiniz

Hele arada aşk var ise kişi aşkına bir şeylerden söz edip ona bağlılığının göstergesi olarak bu sözü, özdeyişi söylüyor ise buda karşıdakine bağlılığın düzeyini ortaya çıkarır

Senin sevgin beni uçurur ama bir başkasına katlanacağıma senin dertlerin bile olsa başkasını hasbihâlinden daha iyidir der bir kara vermiş olursunuz

Bir de yağmur damlası değdiyse şiirin gözüne sizi kendinize getirecek sakinin son demi tarzında son laflara geldiyse

Bam teli ses çıkarmaya hazır bir halde en yüksek tondan sesleniş sessiz çığlıklardan yükselir

Belki dönemsel olarak platonik ve gençlik hevesine söylenen sözdür de ama gençlerin durum ve ataklıkları düşünüldüğünde; sevdiği insan hastalıklı bile olsa diyor yeter ki yakınımda olsun ama derdini çekerim

Kendisiyle aynı soluğu solarım, yaşam enerjimin yarısını ona veririm, bulunduğu ilde bile olsan senin yumuşak nefes almana müsebbip

Çünkü taşkın selsin artık ve her bendi aşıyorsun, işine gelen gelmeyeni geride bırakıp ilerliyor ve yaşamdan ayıklamalar yapıyorsun

Gel gelelim insan dert çekmeye dünyaya gelmemiştir ve insanların seni kendine rakip olarak görmesi ise hiç düşünülmemiş bir yaklaşımdır

Kendini farklı hatta çok farklı gördüğü için kendince rahat davranmayı zararlı görmüyor ve ancak yenilgiyi tattıktan sonra dank sesi barı uyaranları devreye koyar

Üstünlük savaşları ve güçlülerin kendini marka yapmaya kalkışmaları insanların kendi aralarındaki sosyal ve insani yaklaşımı zayıflatmış ve bazı bölgelerde bitme noktasına getirmiştir.

Açlık hat safhada, ülkeler arası göçmenlerin seyredilen bir tablo görülmesi insanın yüreğini derinden cız ettiriyor

Aslında düşündüğünüzde siz derdi nasıl olurda dermana tercih ediyorsun diye soruyla yola çıktığınızda;

Önce siz cevap vereceğiniz bir görüntü ve o görüntüde sizin tatmin olmanız gerekmektedir, sonuç eğer başarılıysa

Sevgideki sınırsızlığa çıkar yolunuz, dalgalanmalarda kaybolur ve bir daha bulunmamayı tercih edersiniz

Siz sevginizi normal koşullarla sevmiyorsunuz ve doğaüstü güçlerin kullandığı ama insanların anlamadığı tonda, kanaldan sevgi dalganız gökyüzüne çıkmış ve özel frekanslarla algılanır düzeye erişmiştir

Behey savulun ortalıkta aşk kokusu var ve sahiplenen olmazsa totemleştirip yaşam hakkını güvenceye alıyorum

Bir ben miyim desem haksızlık olabilir ama arayışta denk gelebilirim aynı yolun yoldaşlarına, aynı kulvarın yarışçılarına

Dermanı tercih etmiş olsanız basit yolu seçmiş ve bu yoldan kendiniz eler duruma gelirdiniz, çünkü rehavet tembelliğe, tembellik paslanmaya, paslanma tükenişe götürür, tükenmiş insan zaten elenmiş durumda ve hiçbir ideali olmayan insan demektir

Peki, elenmiş bir insanın sonuç davranış veya pozisyonu nedir dersiniz? Yok, oluştan başka bir sonuç yoktur.

Direngen ruhların yaşamda efsaneleştiği tablolardaki gibi teslim olmaktansa ölmeyi tercih edersin ve dersin ki hesabı diğer dünyaya kalsın dersin ama dersin ki “zalimler için yaşasın cehennem”

Ve siz bedeninizi aşka yatırırsınız her türlü ameliyatlara hazır halde aşkın gövdenize akışını ve adrenaline dönüşüp feriştah olmasını bekler ve çabasını ortaya koyarsınız

Diğer dünyaya da terazisi hiç bozulmayan ve her hesabı iyi yapan Allahuteala’nın adaletine kendini teslim etmiş olursun

Siz üstünüze düşeni yapın gerisini yaşamdaki dönüşüme bırakın

Kendi ölüm sözümüz; aşka bağlı tercih edilen yolun asla bırakılmayacağına dair verilen sözdür

Gerisi teferruattır lafı sanki aşka verilen sözler için söylenmiş gibi bizde tekrar edelim

Bu söz içinde bedeli ne olursa olsun asla bırakılmayacağı bir yaklaşımdır.

Ve “aşk tanrı ve tanrıçaların işidir” içindeki efora, bağlılığa ve harcanan emeğe daha ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi