Dr. A. Vahap Kaya yazdı: Zora koşulan günübirlik yaşam şartlarının getirdikleri -4

Dünyada veya toplumuzda herhangi bir olumsuzluk baş gösterdiğinde bizim de bu sürece olumsuz yaklaşıp olumsuzluklara birde bizim olumsuzluğumuz mu eklensin? Tabi ki hayır, böyle bir yaklaşım topluma yapılacak kötülüklerin katmerleşmesini sağlar. Oluşan günahlara bizimde katkı sunmamızı sağlar ki buda bizi oluşan suçlara ortak yapar. Suçun olduğu yerde herkesin öyle ya da böyle günahta parmağı veya ortaklığı vardır kimi bizzat günahı işler ortak olur, kimi dolaylı yardımcı olur veya seyirci kalır suçun oluşmasını sağlar. Yani bir suç eksiklik oluştuğunda toplum oturup kendi payını düşünmelidir. Ben burada ne kadar suç payım vardır ben ne kadar ortağım diye düşünmelidir. Var olan saldırılara bizde kendimize mazeret bulup eklenirsek kim bizim haklı olduğumuzu söyleyebilir vaya bir de bizim saldırımız mı eklensin dendiğinde, sorularınız sizi yönlendirir. Eğer sorularınızı cidden ve gönüllü soracak olursanız, sizin samimiyetiniz çerçevesindeki çözüm arayışınız sizin sonuçta çıkardığınız performansta kendini gösterir. Buda sizin soruna çözümleyici veya bulandırıcı yaklaştığınız gösteren en önemli emare olacaktır. Yani konuşma ve lafazanlık değil icracı ve davranışlara yansıyan bir konumda olmanız gerektiğini önemli uyaranlar size hatırlatıyor. Zeki insanlar veya zeki toplum ahlakı verilen cevaplarda değil sorduğu sorularda zekâ seviyesini veya zekiliğini, niyetini ve yaklaşım biçimini ortaya koyar. Zaten bilimde sorduğu sorularla ilerlemiyor mu? Evet, böyle ilerliyor ama sorduğu soruların gereğini yerine getirdiği ve bu gerekliliklerin yönü nereye ve nasıl bir çalışma dayatıyorsa onu yaparak ilerliyor. Yani sapma yapmadan torpil geçmeden ikircilik veya ikiyüzlülük yapmadan gereğini yaparak ilerliyor.

Bolluk içinde yaşayan toplumlarda baş gösteren aksaklıklarda, insanalar durup seyredecek veya bu süreci zekilikle ve daha fazla kenetlenerek karşılayacaktır. Siz sorunu kendi sorunu görüp yaklaştığınızda soruna yaklaşım tarzınız farklı olur ve çözüm odaklı çalışırsınız ama “komşu komşunun ölüsü üzerinde gülerek ağlarmış” misali yaklaşım tarzı yapay olacaktır ve buda sorun çözmeden uzak bir yaklaşımdır. Topluma dikte olmuş olumsuzluğun ortaya çıkardığı sorularında; yine insanların yarına dair beklentilerindeki cevaplarda yattığını görmek gerekir. Birileri kendine alan mı açmak istiyor, birileri zenginleşmek mi istiyor, işyeri mi açmak istiyor ve bunların tümü hazırlıklardan geçtiğini kabul etmek ve buna göre hazırlıkları olduğunu, planlara ve yönelimlere sahip olduğunu bilmek lazım. Bunu gören insanlar hazırlıklarını ona göre yapar veya sürece eldeki bütün imkânlarla ve daha fazlasıyla cevap olmalı ki yenilgiler ortaya çıkmasın. Çünkü karşınızdaki güç veya birileri iyi hazırlanmış olmalı ki ortaya çıkmış ve ben bu işi yapacağım diye kendini dikte ediyor, o zaman sizin de bu işe aynı ölçüde cevap olmanız gerekiyor ki doğru cevap olabilesin. Bu tarz süreçlerde kimler kazanır diye soru sorduğunuz da yine sorunun cevabı olan iyi hazırlık yapan, sürekli çalışan ve çalışmasını gönüllü ve inançla yapanların kazanmaması mümkün değildir diye bir cevap çıkar ki gereğini yaptığınızda sonuca gitmiş olursunuz. Siz emeğinizi döktüğünüzde buna rağmen kazanmazsanız bile yine sizin kendi hazırlığınızı ve çalışmanızı gözden geçirmeniz gerektiğiniz bilinçte tutmanızda yarar vardır.

Günübirlik yaşam şartları değiştiğinde; siz de mi değişeceksiniz veya siz bin yılların emeği olan ve insanca gereksinmeleri karşılayacak kültür sayesinde kenetlenmenize devam mı edersiniz? Elbette ki insanlığın gereği olan birbirlerine yardım etme, bir arada bulunma ve sorunlara ortak çözüm bulma seçeneğini hayata geçirip sağlıklı bir toplumun devamı için gerekenleri yapmanız gerekir. Aksi takdirde bir toplumda yaşamanın gereği ve sorumluluklarını yerine getirmemiş olursunuz. İnsanlara umutlar yaratarak olumsuzluklar varsa; olumsuzluğun kendi payıdır mantığını geliştirip olumsuzluğu yalnızlığa mahkûm ederek cevap mı olursunuz? Elbette ki olumsuzluğu kendi olumsuzluğuna mahkûm edip cevap olacağız. İnsanların cevap vermesi gereken en temel sorulardan bir tanesi budur. Böylesine ciddi yaklaşım sergileyen halklar, toplumlar ciddi toplumsal ilişki yakaladığını da göstermiş olurlar ve dersiniz ki yaşamınıza olması gerektiği gibi devam edeceksiniz. Çünkü bu yaşamı göstermiş olduğunuz kenetlenmeyle ortaya döktüğünüz emek ile yaşamayı hak ettiniz. Bu emek ve kenetlenme de sizin yaşam güvenceniz oluyor. (Bitti)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi