Yavuz Bingöl-Ahmet Kaya

Size Yavuz Bingöl’ü anlatayım. Ahmet Kaya’nın şarkılarım dağlara kasedi henüz patlamıştı. O günlerde bir konser için Ankara’ya gelmişti. Bizde kalıyordu. Gündüz de rutin işlerini Köroğlu Caddesi'ndeki ofisimde görürdü.

Yavuz Bingöl’ü Ferhat Tunc tanıştırmıştı bana. Ferhat da geldiğinde benim ofisime takılır, görüşmelerini orada yapardı. En son ben, Ahmet Kaya Ferhat Tunç ve Yusuf Hayaloğlu jubile yapmıştık Köroğlunda.

Bir gece hangi otel olduğunu hatırlamıyorum, restorantda toplanmışız gene. Yüksel Avşar da vardı. Yavuz’la birkaç arkadaşı da geldi. Henüz tıfıldı o zamanlar. Ahmet abiye sokuluyordu ısrarla. Nerede kalıyorsun diye sordu, Ahmet abi geceleri bende kaldığını, gündüz de ofise takıldığımızı söyledi.

Yavuz, ya biz de gelebilir miyiz dedi. Başım üstüne dedim. Kalktık sonra. Ahmet abi arabada kızıp bana, sakın bunu bürodan içeri sokma ve görüşme dedi.

Yavuz efendi meşhur oldu. Çıtır kızlarla Beyoğlu’nda fink atmaya başladı; sınıf atlamıştı. Ahmet Kaya sürgündü. Her gün bir şeyler yazılıyordu Kaya hakkında. Bir gün Yavuz efendi de sahne aldı, Paris’e kadar gittim, ama korktuğum için Ahmet Kaya’yla görüşemedim dedi.

İki gündür manşette gene. Güya Kaya’ya yapılan linç kendisi için yapılıyormuş.

Gülüp geçiyorum. Ahmet abi, senin ne mal olduğunu ilk günden biliyordu.

Bingöl’ü en son, Kıbrıs’ta, Nuh’un gemisi isimli otelin casinosunda görmüştüm. Kumar makinesine kurulmuş, başı önüne düşmüş, elinde viski, bedava yiyip, bedava eğleniyordu.

Sen kim, Ahmet Kaya kim? Teslim olduğun cemaat, seni madara etmiş Urfa’da.

Ahmet Kaya’nın arkasındaki halk yıllardır özlemini tazeliyor, duruşunu koruyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevat Korkmaz Arşivi