Muharrem Fiğançiçek
Muharrem Fiğançiçek yazdı: Kürtçe halay
Birkaç gündür ilginç olaylar yaşanıyor.
Kürtçe halay çekilmesinden kaynaklı gözaltı ve tutuklamalar ile önce Van ardından Diyarbakır’da Kürtçe Türkçe trafik uyarı yazılarının karalanması.
Bu konuda farklı açıklamalar yapıldı.
İktidar kanadından Ak Parti Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu’nun yaptığı açıklamalar önemli elbette.
Ne diyor Ensarioğlu bakalım.
Ensarioğlu trafik yazılarının silinmesine ilişkin “Kimsenin yasal olmayan hiçbir uygulamaya müdahale etme hakkı yoktur. Bu konuda gerekli adımların atılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor.
Ensarioğlu, “Türkiye’nin farklı illerinde halay çeken kişilerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak belirtmek isterim ki; Kürtçe, Zazaca, Türkçe veya başka bir dilde halay çekmek yasa dışı değildir” diyerek tepki göstermiş.
Halay videolarında “yasa dışı sloganlar atıldığı” yönünde iddialar bulunduğuna dikkat çeken Ensarioğlu, “Hukuki çerçevede müdahale gerektiren durumlar varsa, gerekli müdahaleler yapılmalıdır. Ancak bu süreçte toplumun huzurunu bozacak uygulamalardan kaçınılmalıdır” ifadelerini kullanıyor.
Elbette böyle bir durum varsa bir şey söylemek zor.
Ensarioğlu’nun verdiği bir demeçte gündemdeydi. Bunun için ise, ‘çarpıtma’ diyor ve İçişleri Bakanı Yerlikaya ile karşı karşıya getirilmek istendiğini dile getirip şu ifadeleri kullanıyor: Ensarioğlu, “İçişleri Bakanımızla karşı karşıya getirmeye çalışan yalan ve iftira haberciliğinin bu ülkede yeri yoktur ve olmayacaktır. Eğer kendisine söyleyecek bir sözümüz olacaksa, kendisi bizlere bir telefon kadar yakındır”
Tüm bunlar kadar tepki toplayan başka bir olay ise gözaltına alınan gençlere “Ölürüm Türkiye’m” şarkısının dinletilmesi…
Galip Ensarioğlu şunları söylüyor: “İzaha kavuşturmamız gereken ve çarpıtılan hakikat şudur: Terör örgütünün propagandası sayılacak müzikle halay çeken gençlere “Ölürüm Türkiyem” şarkısının sanki bir cezalandırma aracı olarak kullanılmasıdır. Bu tavrın karşı milliyetçiliği besleyeceği endişesini taşıyoruz. Tıpkı bundan 44 yıl önce Diyarbakır Cezaevi’nde zorla, dayakla ve şiddetle dinletilen ve söyletilen şarkıların, marşların bu vatanı sevdirmekten ziyade nefreti ve düşmanlığı körüklediği gerçeğinde olduğu gibi.”
…
Velhasıl zaman zaman devlet içindeki klikler bu türden girişimlerde bulunup, özellikle Ak Parti’yi zor durumda bırakan davranışlar içine girebiliyor.
Burada Ensarioğlu’ndan ziyade diğer devlet yetkililerinin ve ana muhalefetin duruşuna bakıp bir okuma ortaya çıkarmak mümkün…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.