M. Bedri Baran yazdı: Kenti tanım(am)ak

Kent, bir bütün olarak tarihi ve kültürü ile paralel gelişen sosyopolitik yapısı, mekanları ile bir bütündür.

Diyarbakır bu anlamda yaklaşık 10 yıldan beri büyük bir dönüşüm yaşıyor.

Buna gelişim diyemiyorum.

Gelişim tüm alanları içine alan bir paralellikte olduğunda buna gelişmek diyebiliriz.

Diyarbakır’da artan genç nüfus, neredeyse ortadan kalkan ve yoksullaşan orta sınıf ve ne kadar gelişmişlik olarak gösterilse de aslında öyle olmayan bir büyüme ile karşı karşıya.

Kentin içinde ve dışarıya doğru bir nüfus hareketliliği var.

Kent içine çekilen kırsal nüfus, paralelinde kırsalda olması gereken dinamizmi yok ediyor.

Sadece kent dinamizmi ile çözülemeyecek derecede bir nüfus yoğunluğu ve istihdam(sızlık) söz konusu…

Bir yerde patlayacak.

Patlamanın iç sesleri uyuşturucu, fuhuş ve yasadışı bahis ile artık ayyuka ulaşmış durumda ve ne yazık ki bu kanıksanır bir hal almış durumda.

Kentin sözde gelişmişliği hem kentin insani dokusunu hem de mekânsal anlamda mimari dokusunu bozmaya devam ediyor.

Ve bu bozulma önüne geçilemeyecek bir hal almış durumda.

Kentin geleneksel yapısından sosyal yapısına kadar bir bozulmanın önüne geçme çabası refleksi yok maalesef…

Ve daha çok detaylandırılabilecek birçok sorunun içinde Diyarbakır maalesef dibe doğru gidiyor.

Bu kentin ortak aklının buna bir an önce müdahale etmesinin zamanı geldi de geçiyor bile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Bedri Baran Arşivi