Xalo'ya sordum, "Devlet nedir?" diye, acayip öfkelendi.. Çok kızınca kulakları kızarır. Hemen kulaklarına baktım, nar gibi kızarmıştı. Şimdi bana küfür edecek diye beklerken, güldü. Derin bir oohhh! çektim. Biliyorsunuz çok pis küfür eder. Zaten andropoz'a girmiş ve bütün libidosu dilinde toplanmış bu yüzden kallavi ve esaslı küfürler eder bê mirad..

--Bax oxlım Ezo beni gine deli êdecaxsan.. oxlım gêt filozoflardan öğren bahan niye sorisan kewwaşe! diyince ben de:

--Xalo ben bu konuda yoğunlaşan filozofları nereden bileyim? Dedim.

--Allahin cahili bax mesela; Çiçero, Augustinus, Thomas, Nicolo Machiavelli, Bodin, Hobbes, Montesquieu, J.J.Rousseau, Platon.. Ne bileyim işte bir sürü qûzê kerê war onlardan öğren! dedi.

--Xalo ben yerli ve milli olsun istiyorum. dedim. Xalo'nun koltuğu kabardı ve başladı anlatmaya:

--Oxlım Devlet hayırsız evlattır! diyince şaşırdım.

--Hani babaydı?

--Ne babası oxlım? Evladı bakarsın, büyütürsün, yetiştirirsin çalışmaz, pis işlere bulaşır, dermana vurur, kumar oynar. Sonra gelir anayi, babayi döger zorla para alır herkesin içinde rezil-rüsva eder seni. Hani Kürdçe derler ya, "Jê keto, pê keto" (senden düşer, senin canına düşer) işte aynen böyle.

--Xalo şimdi verdiğin bu misal ile Devlet ne alaka?

--Çox alaka oxlım. Devleti toplum büyütüp yetiştirmiyor mu? Sonra dönüp seni ezmiyor mu? Zulüm, haksızlık, adaletsizlik, ceza ödetmiyor mu? Ama yine de en kötü devlet bile devletsizlikten iyidir yeğenim.

--Hıııı!

--Hııı kîr.. mı? walla gine anlamadın!

--Yok, Xalo, yemin ederim bu son cümleni çok iyi anladım.

***

Xalê Îsmet;

İsteme, dostun bile olsa olursun köle/

Kokusunu minnet eder sakın eğilme güle/

Orman olsan bir ateşle dönersin küle/

Kül savrulur özgürlüğe,

Gül baharı bekler.