../ Hikaye Kürdistanda yaşanıyor. Yoksul Kürd köylüsünün baş belası kımıl.. Tarlalardaki ekin tam biçilmek üzere iken kımılın istilasına uğrar, böylece o yılki tüm hasılat talan olmuş ve Kürd köylüsü müthiş bir yoksulluk ve çaresizliğin pençesine düşmüştür.

Açıkçası bu türkü açlığı, yoksulluğu ve talan edilmişliği anlatır. Görünen kaba anlamı bu. Ama ironik olarak bir coğrafyanın talan edilmişliği ve sömürgeciliği de bağrında barındırır.

Gelelim (Kımılo şarkısının klibi üzerine) bu türküyü seslendiren hanımefendinin endamına, çalımına ve forsuna. Ulan çaresizlik, yoksulluk anlatan bu türkünün içeriğine resmen tecavüz edilmiyor mu bu endam ve çalımlar?

Kadının kolunda altın bileklik neredeyse dirseğine kadar çıkmış, kulağındaki küpeler ha keza öyle. Makyajı desen, sanki podyuma çıkmış bir manken. Dersin ki saraydaki padişah karısı mübarek. Yoksulluğa, fakirliğe, çaresizliğe böyle mi vurgu yapılır Allah aşkına! Veya "Ekmek yoksa siz de pasta yiyin canım !" söyleminin farklı bir versiyonu mu? Ama bence "Eşeğe Aurobik yaptırmak" gibi bir şey oldu.

Haaa unutmadan söyliyim; yahu kardeşim bu türkü söylenirken göbek mi atılır? Öyle cicili bicili şatafatlı elbiselerle ağzından çıkanlar uyuşuyor mu? Pes doğrusu.. hay senin aranjörlüğünü, klip yönetmenliğini yapanın…!

Hiç olmazsa halkı kandırmak için de olsa rol yapar insan; ağlar, sızlar, dövünür. Ağıt yakılırken siz hiç göbek atanı gördünüz mü? En azından elbiseler yırtık-yamalı, saç-baş dağınık olur. Görüntün ile vurgu yaptığın içsellik biraz uyuşur da biz de kandırılmış oluruz..

Bizden ders almalısın kardeşim. Nasıl mı?

Bak anlatayım. Biz yeni devrimciliğe başladığımızda, yoksul halkımızı örgütleme çalışmalarına giderken asla cicili bicili şatafatlı elbiseler giymezdik. Hatta toza toprağa bulandırır kirletirdik. Amaç karşımızdaki ile derin bir empati kurup onları örgütlemekti. Hatta bir cebimizde "Birinci sigarası" öteki cebimizde Mallboro sigarası olurdu.

Yoksul halkımızın yanında, "İç birinci ol devrimci!" hesabı sigaralarımızı tüttürürken, arkamızı döndüğümüzde Mallboro sigaralarımızın dumanını ciğerlerimizle buluştururduk. Ayıp yahu, hiç olmazsa insanların yoksulluğuna saygımız vardı..

Ne diyelim ? ar, namus, terbiye töre kalmamış vallahi. İnsanlarla bu denli dalga geçilmez ki.

Aynen "Halimeyi Samanlıkta bastılar, şalvarını gül dalına astılar!" hikayesi gibi bu türkü çalınırken milletin kalkıp göbek atmasına benzedi bizimkisi de. Tarkan abêmiz boşuna dememiş, "Oynama şıkıdım şıkıdım, ooo bi acayipsin/Kız hepsi senin mi?" belki de o altınlar kızcağızın değil, ajansın da olabilir, günahını da alıyor olabiliriz..

“Maraştan bir haber geldi, dediler ki Merik öldü oooyyyyy, oy !" Cenaze evinde göbek atmak bize mahsus olmalı. Allah ıslah etsin…