../Dişçiye gittim, doktor dişlerime baktı, "Beyefendi ağzınıza hiç bakmamışsınız.. " dedi. Güldüm tabii.. "Neden gülüyorsun?" diye sordu. Ben de "Hocam siz ağzınızı görüyor musunuz? " dedim. "Yok! " dedi. "Eeeee Allahan kurban ben nasıl bakayım?" diyince önce bozuldu, sonra katıla katıla güldü. Ardından, "Ne iş yapıyorsunuz? " diye sordu. "Bakanım" dedim. "Dalga mı geçiyorsun? " dedi. "Yooo!! " dedim, "Bir kadın, Altı çocuk, yedi torun, yetmez mi? Bu Ülkede hangi bakan ondört kişiye bakabilmiş?" Sustu. Sadece, "Siyaset konuşmayalım" diyebildi.

…

.. /Soğuk kış akşamları karanlık çöktüğünde, Diyarbakır küçelerine de hüzünlü bir duman çöker.

Sokak karanlıklarını aydınlatan sokak lambası ışıklarına çöken romantik bir sis bulutu, beni mest eder.

Çocukluğuma, gençliğime götürür beni.

Ciğerlerime çekerim umarsız odun kokan dumanları.

Geçmiş, durmadan savaşır bu günümle.

Kıyasıya bir kavga başlar yüreğimin kör karanlığında…

Vurdukça örselenen hasretim kanar.

Sonra az öteden aşina bir ses, "Hoş geldin abi! hayırdır? Bu kış kıyamette ne işin var buralarda?" sorgular, sorular karambolünde yitik çocukluğumu aradığımı nerden bilecekler? Ne bilsinler odun kokusuna bulanmış sisli sokaklarımı özlediğimi.

Adım adım sokak lambalarının loş ışığında maziyi aradığımı, tanıdık bir yüz, bildik bir çocuk çığlığına, evlerden yükselen soba dumanlarına sevdalandığımı, yitirilen bir sevgilinin kokusunu duymak misali her sokak başında durup evlerin aydınlık pencerelerinin örttüğü perdelerin ardına gizlenmiş mutlu çocuk haykırışlarını özlediğimi kim nereden bilecek?

Nereden bilecekler çocukluğumu aradığımı?

…

Ulan şu işe bak be!

Kimse kimseye selam bile vermiyor. Demekki çok pahalı çookk????

Xalê Îsmet