Eller semaya yağmur duası için kalktı

Eller semaya yağmur duası için kalktı
Son dönemde ülke genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle bütün illerde olduğu gibi Diyarbakır’da da cuma namazı sonrası yağmur duası yapıldı YENİGÜĞN...

Son dönemde ülke genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle bütün illerde olduğu gibi Diyarbakır’da da cuma namazı sonrası yağmur duası yapıldı

YENİGÜĞN HABER - Yağışların giderek azalması büyük bir kuraklık tehdidi oluştururken, Diyanet İşleri Başkanlığınca cuma namazı sonrası tüm camilerde yağmur duası yapıldı. Diyarbakır merkez ve ilçelerdeki tüm camilerde korona virüs salgını nedeniyle sosyal mesafeye uygun bir şekilde cuma namazı kılınırken, Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulu Cami'de vatandaşlar ellerini semaya kaldırıp yağmurun yağması için dua etti.

‘Suyu kullanırken bilinçli davranalım’

Diyarbakır Ulu Cami imam hatibi Osman Yağmur, hutbede, "Son zamanların en kurak yılını yaşadığımız bugünlerde ülkemizde suya ve yağmura ihtiyaç duyulmaktadır. Suyumuz toprağın derinliklerine çekilip gitse, onu bize Rabbimizden başka hiç kimse geri getiremez. Bugün yeryüzünde bir damla berrak ve tatlı suyun hasretiyle yaşayan milyonlarca insan varken, bize düşen sonsuz şükretmektir. Bizi yediren, ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi barındıran Allah'a hamdolsun. Şükrümüzün gereği olarak, nimetin kıymetini bilelim, suyu kullanırken bilinçli davranalım. İhtiyacımızdan fazla su tüketerek geleceğimizi tehlikeye atmayalım" dedi. Verilen hutbe ve kılınan namazın ardından vatandaşlar toplu halde ellerini semaya kaldırıp yağmur yağması için dua etti. Yağmur duasının ardından konuşan Aydın Hülaki isimli vatandaş, kuraklık nedeniyle yağmurun yağmadığını belirterek, “Ellerimizi semaya kaldırdık yağmur yağması için dua ettik. Allah inşallah dualarımızı kabul eyler ve yağmur yağar" diye konuştu.

‘Su: Hayat ve şifa kaynağımız’

Öte yandan Türkiye genelindeki tüm camilerde kuraklığa dikkat çekmek için Cuma namazında "Su: Hayat ve şifa kaynağımız" başlıklı hutbe okundu.  Suyun israf edilmemesi ve bilinçli kullanılması gerektiğine dikkat çekilen hutbe şöyle:

“Rabbimizin bizlere bahşettiği en kıymetli nimetlerden biri sudur. Kur’ân-ı Kerîm’in ifadesiyle, 'canlı olan her varlık sudan yaratılmıştır' ve suya bağımlı bir ömür sürmektedir. Su, hayatımızın kaynağı, toprağımızın bereketidir. Bedenimize sıhhat ve temizlik, çevremize rahmet ve güzellik su ile gelir. Aziz dinimiz İslam, suyu ölçülü kullanmayı ve israf etmemeyi emreder. Nitekim Resûl-i Ekrem ((Sallallahu Aleyhi Vesellem) , bir sahabinin abdest alırken fazla su kullandığını görünce, 'Bu ne israf!' diyerek onu ikaz etmiştir. Sahabinin 'Abdestte de israf olur mu?' sorusu üzerine 'Evet, akan bir nehirde (abdest alıyor) olsan bile!' diye cevap vermiştir. Peygamberimizin bu uyarısı, suyun ibadet maksadıyla bile olsa asla israf edilmemesi gereken nadide bir nimet olduğunu bize hatırlatmaktadır. Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur: 'Biz gökten uygun bir ölçüde su indirir ve onu yeryüzünde tutarız. Kuşkusuz bizim onu tamamen gidermeye de gücümüz yeter.' Hepimiz biliyoruz ki, su gibi bir hazineye paha biçilemez. Suyumuz toprağın derinliklerine çekilip gitse, onu bize Rabbimizden başka hiç kimse geri getiremez. Bugün yeryüzünde bir damla berrak ve tatlı suyun hasretiyle yaşayan milyonlarca insan varken, bize düşen sonsuz şükretmektir: 'Bizi yediren, suya kandıran, ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi barındıran Allah’a hamdolsun!' Şükrümüzün gereği olarak, nimetin kıymetini bilelim, suyu kullanırken bilinçli davranalım. İhtiyacımızdan fazla su tüketerek geleceğimizi tehlikeye atmayalım. Diğer canlıların da hakkını ihlal ederek vebale girmeyelim.” (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.