A.Vahap Kaya Yazdı: Sevinç 1

İlkin annem ile aramızdaki gizli bir anlaşmayla başlayıp babayı daha sonra kattığımız, çevreye ve sevineceklere sevinç haberi olarak iletilen bir süreçle başlar yaşama adımımız.

Anne rahmine düşeriz, bütün sorunlara ve sevinçlere merhaba diyerek, ne zamanı ne de akıntıyı sıkıntı görürüz, bir kere başlamıştı zaman ve bir yerinden tutmaya karar vermiştik.

Olumlu bir haber beynimizin dölüne düşer, bunca ezaya, emeğe katlanan yaratıcı bizi yaratırken kontrole akil biçtiği ortam, mütevazi haliyle işlemin görür kimseyi gücendirmeden

Sertleşmiş zamanların ardından bahar dünyanın dölüne alevlenen tohum olarak düşer, mevsimlerden sentezlenerek, asırlar ve bin yılların birikimini ve insanlarla toplumsal sözleşmesini unutmadan, her yeni güne yeni bir yaşam umudu olarak, yeni bir başlangıç olarak anın anlamını yaşama tattırmanın çabasında.

Yeni yeni tatlar vardır sen işleyişte

Ve amansız savaşların ibretlik tablolarından sonra, insanların; döngünün başında ne için başlattıklarını çok fazla bilmediği savaşların üstünlük aracı olarak kullanılan anlamsız güç gösterisinden sonra barış! umudun dölüne düşer.

Ve bir telaştır başlar bunca amansız ve anlamsız savaşların yaratığı tahribatı onarma ve o tahribatların gidişata rehber olmaması için yeni döngü parametreleri emek ve inanca sabır diler, beni yeniden yaratırken kendini elekten geçirir.

Yaşama sevincinin erekleri ortada, umudu ortada ve insanlardan beklentiler, gerek yaşam olarak, gerek beklenti olarak ortada iken; sessiz kalmak ne hacet ve kime ne uyarı;

Doğal yaşamın denklemi ve terazisi kendi mecrasında kendi havanını döverken; sen kaynaklı isteklerin akıllıcasının yanı sıra akılsız olanını da kendi hafızasına kaydettiği elek sürekli canlı ve işbaşında, ben kaç kere elendim sen hafızasında kayıtlı

Gel seni beklediğim karanlığın ardındaki ışık olarak, umudu yükselterek, rengârenk gökyüzünde şekiller çizerek ve yıldızları armağan olarak arkadaşlığımda kullandığın zamanların vazgeçilmezi; hangi bayrak isen, hangi umut isen ve hangi şafağın hangi doğuma ramak kalan doğumunda isen; biliyorum cesaretin var ve yaşamıma akıtırsan kendini beni de cesaretlendirirsin

Gel seni yıldızdan armağan aldığım kalelerin ve de savunma çeperindeki direniş ruhu olarak sin zamanların tembelliğine ve şaha kalkmış duygu olarak bir daha gözlere işlen, işlen ki yeniden canlansın umut, işlen ki kendini tembelliğe vuran efor varlığının farkına varsın ve olması gerektiği gibi akış döngüsü kendini insanlığın mutluluğuna adasın ama giderken, adanırken beni geride, bilmezlerin ellerinde bırakmadan

Gel bir seni resmettiğim, bir kendimi sana layık hale getirmeye çalıştığım zamanların eforu olup yeniden dünyayı baştan elemek için cesaret, irade ve bilinç sana olan ihtiyacım, borcum herkesin oluru ve istemi olsun ki seni elde tutmak için ekstradan efora gerek kalmasın, senle flörtüm devam etsin. Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi