Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedirxan yazdı: Fren tutmuyor, balatalar yandı

Türkiye en derin ekonomik krizlerinden birini yaşıyor; hem vatandaşlar hem de ülke giderek yoksullaşıyor; Bir aldığınızı aynı fiyata alamadığınız bir ekonomik durum var ortada.

Peki, hükümet bu konuda neler yapıyor, gerek iktidar gerekse muhalefet bu konuda neler düşünüyor? En üstten aşağıya doğru bakalım.

Sürekli yükselen döviz kurları karşısında Merkez Bankası geçtiğimiz hafta Para Politikası Kurulu'nda politika faizini 100 baz puan daha indirerek yüzde 16'dan yüzde 15'e düşürmüştü; Kararın ardından Dolar/TL kuru yükselişini sürdürmüştü.

17 Kasım'da partisinin Meclis grup toplantısında da aynı konuya değinen Erdoğan, "Biz faize milletimizi kesinlikle ezdirmeyiz" görüşünü savunmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Kasım'daki kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, "Kurdaki yükselişe bağlı fiyat artışı yatırım, üretim ve istihdamı doğrudan etkilemez. Kurdaki rekabet gücü yatırım, üretim ve istihdamda artışa yol açar. Ülkemizi bunca tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik Kurtuluş Savaşı'ndan da zaferle çıkartacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun bir süredir enflasyon ile mücadelede düşük faiz politikasının güdülmesi gerektiğini savunuyor. Ancak bu sözlerin ardından Dolar/TL kuru 23 Kasım'da 13,46'yı aştı ve yeni bir rekor kırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli artan döviz kurları karşısında sosyal medya hesabından bir dizi paylaşım yaparak "Türkiye belki de tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiştir. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren günlük hayata olumlu yansımalarını göreceğiz… Biz ne yaptığımızı, ne için yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren politikalarımızın günlük hayattaki olumlu yansımalarını görmeye başlayacağız." " ifadelerini kullandı.

Doların sürekli artışı dışalıma bağlı ürünlerde sürekli bir artışı getirirken ileri de durma noktasına getirdi. Tam bu noktada Diyarbakır’daki telefoncu esnafı dikkat çekici bir eylem gerçekleştirerek, sahte dolarları yaktı ve “Esnaf öldü, hükümet nerede” dedi.

...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bir araya geldiği ziyaret sonrası Kılıçdaroğlu, “Piyasalarda yangın var, piyasalar durmuş vaziyette, en küçüğünden en büyüğüne herkesin kafasında kocaman bir soru işareti var. Böyle bir tabloyu görmedim, yaşamadım da. Öyle bir noktadayız ki, döviz kuru elektrik sayacından daha hızlı çalışıyor. Bu kafayla bu ülkenin sorunlarını çözemezler, kapasiteleri yoktur. Fatura vatandaşa çıkıyor. Bu ülke bizim ülkemiz, başka gidecek bir yerimiz yok. Dolayısıyla bir araya gelmeliyiz. Türkiye'yi bu karanlık kuyudan çıkarmalıyız. Cumhuriyet'in bütün deneyimleri var, buradan çıkılabilir” dedi.

Davutoğlu ise,  "Bugün yaşadığımız tablo iktidarın yanlış politikalarının ürünüdür" dedi. Davutoğlu, iktidara çağrıda bulunarak, "Artık bu yanlış yolda devam etmeyin, ülkeye de ekonomiye de zarar verirsiniz. " ifadelerini kullandı.

En çarpıcı açıklamayı kendisi de ekonomist olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yaptı. Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası ekonomiyle ilgili yaptığı “ekonomik kurtuluş savaşı” açıklamasını şöyle değerlendirdi:  Bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok. Kötü yönetimin elinde değersizleşmiş bir Türk Lirası, itibarını yitirmiş bir Türkiye var... Elinde kuru ekmeği ile kalmış insanları, vatan savunmasındaymış gibi kandırmaya çalışıyorlar.

Babacan bir noktaya daha dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanı, kur artınca istihdamın artacağına dair, kıymeti kendinden menkul bir tez daha ileri sürdü. Bu; döviz kurunun artmasıyla, şu anda zaten aylık 250 doların altına düşmüş olan asgari ücreti daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek. Sayın Erdoğan bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir” dedi.

En sona Merkez Bankası’nın son açıklamasını bırakalım; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın uygulanmakta olan dalgalı kur rejimi altında kur seviyesine ilişkin bir taahhüdü yoktur. Döviz kurları, serbest piyasa dinamiklerince arz ve talep koşullarınca belirlenmektedir. Merkez Bankası belli koşullar altında kalıcı yön amacı taşımadan sadece aşırı oynaklığa müdahale edebilmektedir.

Döviz piyasalarında gerçekçi olmayan ve iktisadi temellerden tamamen uzak, sağlıksız fiyat oluşumları gözlemlenmektedir.

Şirketlerimiz ve vatandaşlarımızın aşırı oynak piyasa koşullarında iktisadi temellerden tamamen uzak değerlerden işlem yaparak olası kayıplara karşı uyarılması lüzumu üzerine bu açıklamaya gerek duyulmuştur."

Bu işin asıl muhataplarının açıklamaları böyle ve mealen ‘başınızın çaresine bakın’ deniliyor.

Bu durumda cefayı da vatandaş çekiyor; dövize elinde tutan zenginler daha zengin, olmayan fakirler daha fakir oluyor böyle.

Peki, nereye kadar sürecek bu durum bilen var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi