Dr. Vahap Kaya
Yalancı
Ben yalan söylemeden duramıyorum, yalan önce basit ve masum bir atak ile başalar, kendi kendine tekrarlarsın, büyüklere söylersin ama en önemli aşama yabancı birine söylediğinde ve sonuç senin lehineyse hastalık başlamış demektir.
Bir bakarsın sen söylersin ve karşısı dinler, sen anlattıkça dinleyenlerinin olması seni sevk eder dönülmez yola
Tercihlilerin çoğalmışsa ve seni uyaranla karşılaşmazsan artık sen insanlık camiasında ölüsün ve işin enteresan tarafı ölünü kaldıranı da bulamazsın
Ya kendin başını bir yere vurup dank ettikten sonra yâda ben kendimi her gün elekten geçirmem gerekiyor diye karara vardıktan sonra hastalığı fark edebilir ve yardımlı veya yardımsız tedavi gerektiriyorsa çalışanlara yardımcı olmanla geri dönüşüm olabilir
Ama burnunun dikine gidersen ve kendine kimseyi uyaran görmezsen çekilecek çok çile var demektir, gerek senin tarafından gerek başkaları tarafından
Artık kim tutar seni kendi başarını gördükçe motive olursun ve yeni yollara kapı aralarsın, gelsin biri gitsin diğeri
Bir tek senin egon var ve her kesten senin taleplerine yardımcı olmanı istersin, hata yardımdan çok artık katkı beklersin
Yaşam bu ya bir davranış başka bir davranışa davetiye çıkarır ve yol verir, kimin işlevsel olduğu önemli değildir
Sürecin tos pembeliğine kapılanların hikâyesine bakıldığında hepsi birer masumane yaklaşım ile başlamış ve sonra savaşlara sebebiyet yalanlar ortaya çıkmış, soğuk savaşlar hep yalanla yürütülür, psikolojik savaşlar yalanla yürütülür ve yalan deyip geçmemek lazım
İnsanların inanır lığını, güvenilirliğini ortadan kaldırır ve artık kendi yerin belli ve asla sarsılmaz bir hal almıştır.
Yalancı nereye giderse gitsin söylencesi ondan önce oraya varmıştır ve işlevselliği her zaman capcanlıdır.
Kişi gezmeye başlamıştır yalancılar cemaati aranır günlerce aylarca ve yıllarca, herkesin yalancı olduğu ortamlarda en nadide yalanlar söylenir, yarışmalar düzenlenir, şerefe kadehler kaldırılır.
Bu tarz ortamlarda insanlar mağdur edilir, insanların üzerine yalancı diye gidilir ve haklılığın ölçüsü ve tipi değişmiştir.
Yeni meşhur tipler türer artık bu tür tiplerin ellerinde kendilerini tanıtan kartlar ve iş gördürmek için kendileri değil kartlarına iş gördürür
Ve karşı cepheden insanlar ahıyla beraber gün ola harman ola derler, böyle bir fırsat türer ise bu sefer çil yavrusu gibi kaçanların tarafı değişmiş olur
Bu didişmeden sonra çıraklık dönemi bitirilmiş olup ustalık ve uzmanlık dönemine geçilmiş olur, sonra Nirvana yaşanır, her konuda başarı vardır ve eğer güç ile de birleşmişse kimse yalanına yalan bile diyemez.
Her kes kendini bu yalancıların iftirasından korumaya çalışır, yalan önce kendini korumaya dönük olabilir, küçük çıkarlara dönük olabilir ama şimdi kapitaleşmek için ve globalleşmek için kullanılır.
Başı büyük olanın yalanı da büyük olur, zararı da büyük olur, artık yalancıların bile umarım biz bu yalanlara maruz kalmayız temennisi devreye girmiştir
Yalan bir söylemden çıkıp dürtü halini alıyor ve o dürtü insanın nikotine bağımlılığı gibi insanı yalana bağlıyor ve her şey de yüzdelik olarak yalan bulunur.
Hangi konuşmasında yalan yok kendisi de bilemez, yalan söylemeden bile bir dürtünün eksik kalması, bir güdünün devreye girmemesi olarak algılanır
Sanki yalana borçluymuş gibi borcu ifa etmek için kendi görevini yerine getirmek için defalarca tekrarlanır ki sonuç yalan sahibini tatmin edinceye kadar devam eder
Kendisinde yalan çeşidi azalmışsa gözler çevreyi tarar ki seçmece yalanları kendi haznesine koymak için
En kötü zamanlar geçiş ve sıkıntılı süreçlerde yalanların hadi hesabı yoktur ve yalanlar birbirinin kuyruğuna bağlanmıştır.
Çünkü etrafta aklıselimlik kalktığından her kes te bir stres ve heyecan olduğundan kimse hangi konuşmanın hangi kuralı çiğnediği tespit edilemez
Her bir yalan bir sonraki yalana zemin ve yaşama imkânı hazırlamıştır, eğer hazırlık yapılmasa fevri söylenen bir yalan ne duyulur, ne gündem olur nede uzun süre yaşama şansı bulur.
Bu da kendin kalıcılaştıran yalanlar grubuna girmediğinden sahibini tatmin etmez, artık yenilecek bir yemeğin kalitesi gibi yalanın kalitesine bakılır
Yalanın bile kendi düzeyi vardır ki en iğrenç olanları düzeyi bile olmayan yalanlar, bunlarda halkı topyekûn kandırmak için söylenen yalanlardır.
İnsanların gözünün içine baka baka yalan söylerler, yalancıların birbirini kandırmaları biraz zor olsa da mümkündür ama en çabuk kanan kesim genellikle halktır ve uğraş alanı farklı olduğu için kurnazlar ve sahtekârlar tarafından çabuk kandırılırlar.
Kanmamak için kandırmayın, yalana ve iftiraya maruz kalmamak için yalan söyleyip iftira atmayın ki bir yerler saklanmış saf ve temiz umut doğsun fideler yetiştirsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.