Mart ayının sonlarında yaklaşık 15 gün önce henüz vaka sayıları 28 binlerde, hasta sayısı bin 200’lerde vefat sayısı ise 160’ın üzerindeyken “Türkiye koronavirüs salgınında yeni bir dalgayla mı karşı karşıya?” diye saoruyorduk.

Bugün rakamlar sayılar hızlı bir artışla vaka sayısında 56 bin civarında ve 260 civarında vefat söz konusuyken aynı soruyu tekrar soruyoruz.

Sadece Türkiye’de değil, dünyada her gün insanlar korona virüsten dolayı yaşamını yitiriyor.

Aşı konusu tam bir handikap haline gelmiş durumdayken; görünen bir çaresizlik içinde kıvranıp duruyoruz.

Artık insan sağlığından ziyade şeyler daha çok konuşuluyor. İktidar ve muhalefetin sürekli didişen durumu, iç ve dış siyasetteki dalgalanmalar, bu önemli durumu ikinci, üçüncü plana itmiş durumda.

Ancak, artan vaka sayıları ve Bilim Kurulu toplantısının ertelenmesi; Ramazan’da bir tam kapanmayı geri getirebilecek gibi görünüyor.

Parti kongreleri, nevroz gibi insan yoğunluğunun olduğu etkinlikler, eğitimdeki zorunlu dayatmalar, seyreltilmiş eğitim kadar uzaktan eğitimin sağlıklı işlemeyişi vesair hayatın normal akışının değişmesi; beraberinde ekonomik bir geriye gidişi de getirdi.

Tüm bu normal saydığımız düzenin bozguna uğraması; insan alışkanlıklarını ve haliyle ekonomik seyri de toptan değiştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında dile getirdiği “Ramazan ayında ülkemizi dinlendirerek, bayram sonrası güzel günlere hazırlamak” tam bir kapanmaya işaret ediyor.

Bu tablo altında 8 Nisan günü yapılması planlanan ve herkesin merakla beklediği Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı da 12 Nisan Pazartesi gününe ertelendi ve Bakanlık, toplantının ertelenmesine ilişkin açıklama yapmadı.

Büyük ihtimalle, pazartesi beklenen bu açıklama gelecek ve tam kapanmaya gidilecek.

Her ne kadar hükümetin ekonomik kaygıları olsa da aynı kaygı vatandaşta da var ve bunun yükünü de vatandaş tek başına kaldıracak durumda değil.

Artık Sağlık Bakanlığı’nın ‘Günlük Hasta Tablosu’ Türkiye’nin insan odaklı olmayan yoğun iç ve dış gündeminin dışında kalan önemli bir ayrıntı olarak kalmayacağı aşikar.

Burada asıl kaygı; toptan bir kapanmayı Türkiye ekonomisini ne kadar etkileyeceği ve vatandaşın yükünün ne kadar azaltılacağıyla ilgili.