Mucit, dahi ve daha söylenecek lafların dönüp dolaşacağı eninde sonunda ki vargısı söylevleri kendinden mucit kişiye, değer bilip bilmeme ise yine aynı merkez veya kişi tarafından yönetilen melekelere yansır

Kendisinden bu kadar emin bir insanın konuştukları kendinden emin olduğu kadar var mı? Bu eminlik insanı ne kadar götürür dendiğinde ise farklı gözlem ve süreç başlamış olur

Söz ile eminlik dendiğinde insanların vücudunda erili halde durmazsa bir kitle, kitle ise tıp dilinde ur veya hastalık demek olduğundan vücutta erimiş halde bulunmayan bu kitleyi dışarı çıkarmasının yolunu bulduğunda ise toplu halde çıkacağı için kabullenişi ve uygulamaya geçişi süreç ve zaman ister hatta belki tepki çeker

Ama kendinden emin olmanın mütevazılığı elden kaçırılacak olursa insanların emin olma duygusundan çekeceği vardır, hele bu emin olmanın arkasında maddi güç var ise tümden zıvanadan çıkma riski vardır ve bu risk döner insanoğlunun başına bela olur

Ne kadar konuşursam konuşayım hala konuşmam gerekenlerin olduğunu yaşamdan beklentimle karşılaştırarak görebiliyorum, çünkü bir yerde hala açıklık var ve görebiliyorum ancak anlatamıyorum anlatacaklarımın dile gelişi gönlüme göre olmayacağını düşünüyorum. Evet bir şey var ama tarifsizdir, dile getirilişi eksik kalır, yaşanması dahi seni anlatmada eksik kalacağına dair şüphelerim doğmuş durumda

İyi güzel de her şeyi sen konuşacaksın diye bir kaide mi var ki bütün konuşmaların yükünü sen sırtlamak istiyor veya kendini sorumlu tutuyorsun? Peki bizim burada bulunmamızın gerekçesi ne veya senin  yaşantında bize biçtiğin rol ne?

Konuşmaların arasında kendini bilime adayanların olduğu nu gördüğüm zamanlardaki, ihtiyaçları gerekliliklerin kullanacağım kelimelerde görmek istiyorum

Bunların peşinde koşturduğu ölçülerin insanlığı nasıl geliştirdiğini görebilmek için, Buda’dan, Konfüçyüs’ten, Sokrates’ten, Platon’dan (Eflatun) günümüze kadar gelen filozof ve peygamberlerin ereklerine bakmak insanı biraz daha emektar lığa ve mütevazılığa sürükleyeceğinden eminim,

Günümüze kadar söyleyebilecekleri her şeyi söylemişler, paye görmüşler ama yine de durmadan çalışmaya devam etmişlerdir

Bizler ise günümüz gelişmelerinden kaynaklı söylenmesi gereken farklı şeyleri söylemeye çalıştığımızdan; karşımıza örnek olarak o günlerdeki filozoflar ve toplumun erdemleriyle, bilinciyle uğraşan insanların aç karnına dolaşığı ama insan olmayı veya kişilik sahibi olmayı asla rüsva etmedikleri görülecektir.

Böyle bir bilgi ve gerçeklik o dönemlerin yetersiz şart ve imkânlarında yaratılan şaheser bu tabloda yazıyı ve yazı sahibini daha fazla irade sahibi olmaya sevk ediyor dediğimde asla tereddüt yoktur

Bir konuşup başka konuşmalara davetiye çıkaran insanların beklentilerine cevap olmak için göstermem gereken performansı ortaya çıkarmak istiyorum diyen kişi kendini daha fazla badirelerin, dalgalanmaların içine atmıştır

Emek üzerine kurulu bir konuşmadan beklenilen emeğin harmanladığı bir konuşma ve böyle bir konuşmada bilgi ve ahenk ortaya çıkar ki bu ikilemde yürürken zeki insanların gördüğü eksiklikleri kendi konuşmasında görür ve cevaplar için daha fazla çalışma ihtiyacı duyar

Her tarafından yarar akan emeğin simgesi konuşmaları yapan emektarlar grubundan sayılan; benim de durmadan ara vermeden yazıp yarının insan bilincine bir şey katmak istiyorum, bilinci kalıcılaştırmak istiyorum dediğim, kendime ait barınabileceğim bilgi dünyamın olmasını, dikkate alınmasını çok ama çok isterim

Sizin kendi arayışınız sizin varmak istediğiniz sonuçlara mutlaka götüreceğinden kimsenin kuşkusu olmasın dediğimde bile kişiliklerini değişik kaynaklardan beslenen insanların tepkileri, kabullenişleri farklı olur.

Kaydedilmemiş gelişmelerin icatçıları arasında yer alıp dünyadaki en elit konferansı sunan kelimelerin arasına girip herkesin notların arsında görünmek isterim

Böyle bir kelime olmak sizin hala yaşadığınızı daha ilerisine taşınmak için bir çaba içinde olduğunuzu gösterir ki mükemmel şeyler henüz kapısını aralamamış olsa bile sizin o mükemmel şeye ulaşma olasılığınız ve umudunuzu yaşatmış olursunuz.