Son günlerin en çok konuşulan kurumlarından biri Milli Piyango İdaresi.

Diyanet’in haram saydığı, İslami referanslı parti ve STK’arın “umut istismarı” diye nitelediği Milli Piyango, yaklaşan yılbaşı çekilişiyle yine gündemde.

Milli Piyango İdaresiGenel Müdürü Bekir Yunus Uçar,  günlerde gündeme gelen, büyük ikramiyenin satılmayan bilete çıktığı iddialarıyla ilgili "Son 18 çekilişimiz içerisinde iştirakçilerimize, talihlilerimize ikramiye ödemediğimiz hiçbir çekiliş yok" demişti geçtiğimiz hafta.

Ama nasıl?

Kurulan cümleye dikkat:

2019 yılı verilerini verelim mesela, 32 tane çekiliş yaptık bugüne kadar ve bu 32 çekilişte sadece 3 çekilişte isabet eden, büyük ikramiyeye isabet eden numalar idareye kaldı. Bunlar da bu 80 milyon liralık ikramiye oranının içerisine aktarıldı. Büyük ikramiyenin satılan bilete çıkana kadar çekilişi devam ettirme zorunluluğu yasal olarak sadece yılbaşı çekilişlerinde geçerli.

Çıkmadı diyelim, ne yapılıyor?

Yılsonu itibariyle alınmayan ikramiyeler kamu payı olarak okul yapımında, hastane yapımında, öğrencilere yurt yapılmak üzere kamu payı olarak hazineye aktarılıyormuş.

Peki, bu iddialar satışına olumsuz yansıyor mu?

Mehmet Aslan’ın resim ile beraber yaptığı paylaşım bunu çok iyi anlatıyor:

İstanbul Eminönü'nde milli piyango bileti kuyruğu...

Dedim ki, geçen yılki 70 milyonluk büyük ikramiyeyle ilgili şaibe, soğuk bir duş etkisi yapacak. Onun üstüne 25 Ocak 2018 tarihli hileli kuponla bir kişiye çıkan 42 milyonluk süper loto ikramiyesinin etkisiyle halkımız bu konuda bir aydınlanma yaşayacak.

Ki, 25 Ocak 2018 tarihli süper loto kuponu, oynandığı saatin üzeri karalanmış olarak Milli Piyango sitesinde sergilendi. Karalanan kısım analiz edildiğinde, oynandığı saati gösteren kısmın boş olduğu anlaşıldı. Kör göze parmak misali bu pervasızlık halkımızın bilincinde bir sıçramaya yol açacak.

Bütün bu spekülasyonlar üzerine Milli Piyango genel müdürü Muammer Çolak'ın görevden alınması, bilinci kurban edilecek halkımızın, İbrahim'in gökten koç indirmesi gibi bir etkiyle, yeniden bilincine kavuşmasına yol açacak.

Ne aydınlanma, ne sıçrama, ne de bilinç...

Halkımız, her zaman ki bilinçsiz, sinsi ve kurnaz halkımız.

Büyük kurnazlıklar değil, kemik hesabı kurnazlıklar...

O kuyruktaki herkesin malumudur, AKP'nin 80 milyonu kimseye kaptırmayacağı.

Ama kemik kurnazı halkımızın hesabı zaten amortidir, zaten son üç rakamdır.

Belki bu sene son üç rakamın, kemiğin vs. hesabını yapmaz dedim... Tabi ki bu benim saflığım. Bu kuyrukla, en okkalısından cevabımı aldım.

Neyse bir başka bahara kalsın, bu bilinç sıçraması meselesi.

Şirvan Oktay GÖRER - [email protected]