Bazı uygulamalar var ki akıl sır ermiyor.

Geçtiğimiz yıl yaşanan Elazığ depreminin ardından olası bir depreme dayanıksız olduğu tespit edilen 54 okul içinde tehlike arz edenlerin yıkılmaması meselesi de bunlardan biri.

Yıkılmayan okullar ne oluyor?

Gazetemizdeki başlık olayı tam olarak anlatıyor; “İstismara açık alanlar” oluşuyor.

Peki, ne anlama geliyor “istismara açık alan” cümlesi?

Başta madde kullanımı, fuhuş ve hırsızlık, uyuşturucu satıcılığıyla ilgili çeteleşmelere zemin hazırlıyor.

Her şeyde olduğu gibi “yıkmak kolay iş”…

Bağlar belediyesi ilçe sınırları içinde yer alan metruk yapıları bir bir yıkıyor; hem de kendi imkanlarıyla yapıyor bunu.

Öncelikle bu yapıları istismara açık hale getirmemek için yıkmak lazım, neden bu kadar bekletilir anlamış değilim?

İkincisi zaten derslik sıkıntısı var ve pandemi döneminde bu fazlasıyla kendini hissettirmişken; neden bunun için bütçe ayrılmadı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki bütçe planlaması ne durumda yetkililer neden bir açıklama yapmaz?

Bir diğer sorun ise kapatılan bu okullardaki yaklaşık 7 bin öğrencinin durumu. Dha kalabalık sınıflar, ulaşım, servis, yemek ve hijyen noktasında bir çok sorunu da beraberinde getiren bu durumda da bir gelişme yaşanmaması da ciddi sıkıntı.

…

Gelelim diğer önemli noktaya yani istismara açık alanlara!

Bu gibi yerler, fuhuş, hırsızlık, uyuşturucu madde satışlar gibi illegal yapılanmaların merkezi durumuna geliyor kısa zamanda.

Bu da çevredeki insanların huzursuz olmasına neden oluyor.

Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, “Bağımlı birey hem yasal anlamda suç işlediğinin farkında hem de toplumsal ve mahalle baskısından kaçmak için gözden ırak yerleri seçmektedir. Bu yerler arasında terk edilmiş, yıkılmaya mahkûm ama yıkılması konusunda bir türlü karar alınamayan metruk yapılardır” diyor.

Bu tür yapıların bağımlı kişilere mekân olması bulundukları yerlerdeki insanların karşı duruşlarını da gözardı ediyor ve insanları tehdit edecek pozisyonlara giriyorlar.

En azından yıkılıncaya kadar ki süreçte güvenlik güçlerinin sürekli kontrol etmesi; hem suça meyilli insanların önüne geçilmesi, hem de çetelşme gibi yapılanmaların da önüne kısmen de geçilebilmesi bakımından önemli.

Umarız yetkililer, hem toplumsal hem de fiziksel rahatsızlıklara neden olan bu yapıları bir önce yıkarak, yeniden eğitim kurumlarına dönüştürürler.