Dr. Vahap Kaya
Acımasız
El emeği göz nuru ürettiklerime sen göz koymadan önce çok mutluydum kendi dünyamın bütün insanlarıyla
Ürettiklerimizi önümüze koyup beraber tüketirdik ama ihtiyaçta da beraber üretirdik, üretmek için kendimiz ile yarışırdık
Ellerimizden geldiğince gezerek sosyalleşirdik coğrafyaların bilgilerini ve doğal olayları yarına bilgi mirası bırak
Doğal felaketlerden değil de senin kendini düşünmenden kaynaklı felaketlere sebep sürgünler, savaşlar ve gözler olunca durup bir daha düşündük
Ve sen bir canavarın uyanışı gibi uyandın bize rahat bırakmayarak kendine huzur bulmaya çalıştın.
Ne doğayla barışık ne de kendinle işte o zaman anladım ki sen acımasızsın ve kendine bile hor davranıyorsun
Birinin huzursuzluğu var ise domino taş etkisi gibi vücudun sinirsel bağlantıları gibi bir yerdeki ağrıyı bütün vücut hissederdi, biz de öyleydik
Ama sen sanki beynini yitirmişçesine ve ağrıyı hissetmemecesine davranıyordun, sarhoş olan ağrıyı hissetmez sen de öyle davranıyordun
Sen kendine rahatlık adına haklarımı gasp ettiysen, bende kendi haklarımın özgürlüğüne çalıştım ne kadar sevenlerim var ise onlarla beraber senin acımasızlığına karşı direndik
Sen birikimlerimize göz koyarken biz kendimize biraz daha biriktirip insanlığa mal etmeye çalışırdık tüm mevsimlerin tüm zamanlarında
Bir tek beslenen biz olmadan tüm insanlığa sunduk artılarımız
Yaptıklarının yanına kar kalacağını mı düşündün de bu kadar pervasızca davrandın, bil ki hiçbir şey kusursuz değil ve mutlaka bir iz geride kalır
İşte gerçek yüzün ortaya çıktığı an, işte gerçeklerle yüzleşme anı dediğimizde senin de bizim aramızda kalacak yerin olsun isterim
Olumlu davranışa bahanene çok olsun ve uygula ki tüm dünya barışa doysun ama kötülüğün engeline de öyle
Kötülüğün uygulanmasına sırtını çevirmezsen zalimler payidar olmak için çok çaba sarf eder ve hazırlıkları bizden çok ise yenilen sen kazanan onlar olacak
Geride bıraktıkların senin seceren, benim bıraktıklarım ise çoğulun, çünkü sen acımasızsın ben ise annemin şefkatine nail olup âllahın her günü o şefkatten terbiye alan biriyim ve o elbiseden hiç çıkmadım ki çoğul olan benim, azdan yalnızlaşmaya giden sensin
Kimin kimsen yok mu diye sorduklarında ne diyeceğini şimdiden düşünsen iyi olur veya sen dersin ki benim egoistliğim yüzünden acımasızlaştım ve çok geçmeden bu uyanıklığım fark edildi ve şimdi ise yalnızım
Yâda yine başka bir yüz takarak kendini değil de bir başkasının kılığına girerek başka senaryolarla, başka tuzaklarla insan ve insanlığın avına devam edeceksin
İşte tam zamanı sen çocukken annenden aldığın kırıntıların var ise getirip benimkilere eklemenin tam zamanı
Çocukken oynadığımız oyunlardaki gibi mutlu olalım, çöplerden insan oluşturalım, çakıllardan evler ve evimizin önünden nehirler geçirelim
Belki hep içine gizlediğin çocukça davranışlarını şimdi tam zamanı deyip dışarı çıkarırsın da sana estirmek istediğim gülücüklerimi o zaman senin tuhaf davranışların yüzünden estiririm sen de yakalarsın
Yarın geç olmadan, duygular virane olmadan, sevgi kendine sığınacak bir yer bulmadan topladıkların ve konulacak yerler başka şeylerle dolmadan son şansı kullan
Benim seni alacak, göğsümde senin yurdunu yurt ettirecek ormanlarla süslü bir dünyam gövdemin üst kısmında var
Sen kendine fiziki bir arıyor isen yap taşlardan örme surlar evler ve gir içine ama sıcak bir yuva arıyor isen göğsüm sıcacık ve seni bekler
Lakin senin girecek yüzün kalmışsa ve içine sinecek ise bende bir sorun yok sen sorunsuz isen buyur gel diyecek yüreğimin son atımları olacak
Bunca devinimde ortaya çıktı ki sen üstün olduğun zaman bile; ben senin korkulu rüyan olmuşum, sen rüyaların sonlanması için acımasızlığını sınırsızlaştırmışsın
Artırdığın aslında korkularına korku katmakmış ama cilalı olduğu için, kamuflaj olduğu için sen kendin bile görmemiş olabilirsin
İlerleyişin genelden perifere olduğu için yalnızlaşan sen çoğulun içinde kalan ben oldum, belki kendini toplum üstü görebilirsin ama inan ki senin yerine olmak istemezdim, çünkü sen acımasız ben isem senin yarattığın acıları çekiyorum sana beddua okumadan
Dünya bir ayna ise ve insanların yaptıkları aslında bir aynanın karşısında yaşamaktan ibaret ise; kendine rol ve elbiseyi kendin biçeceksin ve o günleri sen de göreceksin
Daha senin aranacak köşe bucağın var ise mücadele var demektir ama eğer köşe bucaklara gerek yok deyip bu dünyanın hepimize yettiğine inanmaya başladıysan tam da şimdi sulh ve barış zamanı
Uzat elini havada elim sana uzatık halde kurumak üzere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.