Dr. Vahap Kaya
A.Vahap Kaya yazdı: Yüreğim Ezildi - I
Seni görünce kervandan geri kalmış ve unutulmuşluklar içinde sizsiz gidebileceğini söyleyen harekete geçmiş canlılardan kaç kervan oluşabiliri bilemem.
Seni görünce bir varmış bir yokmuşa yüklenilen anlamların masalımsı geçmiş kadar eskitilen silik hatırlatmalar içinde ne kadar saklı kalırsın bilemem.
Bir artıydı seni yaşama kazandırmak lakin senin yüreğine sığmayan kanın dünyayı kırmızıya boyaması asla kabul görür bir şey değil bilirsin.
Hani oluru var dediğimiz tablolara doğadan manzaralarla beslenilen isteklerin dağa toslamasıydı seni bu tabloda kırmızıya boyanmış yüreğini yer yüzeyi görmem.
Belki bilinmez ama her şiir yazışımda, her yazı yazışımda, her gün yüreğimi senin değerine yetiştirecek kadar terbiye edişimde yeni sözlerle yeni kabulleniş ve karşı çıkışlarla çizilen bir fotoğrafa dönerim.
Bir sözdü sana sahip çıkmak bir ikrardı senin değerine yetişememek ve ileri atılmaktı sana doğru hamlelerin insafındaki duruş.
Beni akıtır sabaha söz vermiş duruş ve beklentiler hamlesinden geri kalmaz verilen emeğin gereği adım ve bir daha şahlanıştır kendince duruşu tanımlayan tablo.
Anlatılması gereken zamanın yarısında koptu şerit ve filmin akışı kaç asıra kalır bilinmez ama gözlerdeki akıcılığın ayın Selena’yı gönderişindeki iksir kadar aşık olurum sana bağlanılan umutların yer yüzeyindeki konumlanmada.
Eksik ne varsa kendime yazarım, fazlasına seni ortak ederim lakin ben kendimi kendime anlatamadım ki eksiği fazlayı görebileyim.
Ezilen bir yürek vardı ama önce benim yüreğim ezili ve senin renginde kendince biraz daha senleşmek için bir adım daha ileri çıkacak oldu.
Artık bir istekte bulunmak isterim ve sendende yardım isterim sen neredeysen yardımıma gel, sen ne yapacaksan beni de yoluna koş ve eksik kaldığım konuların toplamını çıkar ve eksikliklerimi sen tamamla.
Hangi yolumuz varsa, hangi aşılacak olmazlar varsa beraber aşalım ve eksik kalan romanımız bitsin, annelrin çocukların kulağına söyleyeceği hikayeye dönelim
Her zaman canlı.
Her zaman imrenilen bir şekilde kendimizi koruyalım dedim ama senin ortaya çıkardığın renk kırmızı ve bedeli ağır sen hep bunları bana yaşatmak zorunda mısın bana.
Bu gün sana aşk olsun diyesim geldi ve sen yine aşk olacak davranışı sergiledin, aşk olsun sana bu renge bürünmenin zamanımıydı.
Ben hem kendime hem sana açıklayamadığım duyguların totalinde söze gerek olmadan açıklamalarımın kıvrımlarında bulunana emareler.
Bir acı hissediyorsan, bir burukluk var ise akan göz rengimdeki soluklukta ve sana anlatılanların hep yarım kalışlarında bulunurdu emaresi. (Devam Edecek)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.