A.Vahap Kaya yazdı: Düşüncemin Uydusu - II

Akıntıların geçtiği toprakların tümünden nüve aldı ve bıraktıklarında bu gün hala beslenme kaynağı bilesin

Kaç sefer gözlerini savaşa hazırlanmış ordu gibi enerjisiyle istilaya göndermişsindir, kaç sefer acaba ne olacak diye sinende uyuyan devi uyandırıp sıtma nöbetine tutturmuşsun

Bugün tenimde eriyen kar taneciklerine döner terin ve sörfteki sörfçü gibi her dalgandan zevk alıp kendimi kollarına bırakıyorum yaşamın

Sabahın şafağına kaç sefer işleyen çarka çomak sokar gibi elini uzatıp akışı durdurmak istemiş ve durma anı şafak vakti kaç asır sürmüştür

Kendimi efsanelere yazan kahramana gibi seferlere çıkıp bir daha dönmeyecek sefillere döndüğümü sana anlatamam

Belki artık sonuç alırım dediğin ve her seferinde daha fazla çalışmam gerektiğin ile ilgili kaç sefere kendine yeni sözler vermişsin

İçinde nice savaşlar ve nice barışlara imza atmışsın

İşte ben buyum dediğin ve sen olmazsa belki harekete mecal kalırım dediğin kaç itirafın vardır bilemem ama bilirim ki sen artık düşüncemin uydusu ve seninle olduğumda düşüncemin işe yaradığından eminim

Yeniden yazmaya başlıyorum, yeniden âşık oluyorum, yeniden üretmeye başladığımda yeniden şiir yazıyorum

Şiir tanrı katına çıkıp oradan yere yağmur niyetine yağıyor ama senin kelimelerinle, senin seslenişinle

Sen kendini bir yerlerde sağlam kaynaklara bağlamışsın benim işim artık senin uydun gibi peşinden koşturmaktır

Seninle gezdikçe daha fazla tanıyınca kelimelerin devamı cümle artık romana malzeme ve kitabı bitirmeye çalışıyorum

Teninde erimek bir son olsa ne ala ama yeni bir başlangıçta olduğunu biliyorum

Sen nadastaki ham bir tarla gibi beni baştan çıkarıp beni tohum olarak ektirmeyi becermişsin ki her seferinde arzın merkezi olmuş beni kendine yamandırmayı bir zorunluluk gibi hissediyorum

Ne ses ikrara yeter ne de dilin anlatımı tılsımı ortadan kaldırabilir, kocaman bir dünya ve içinde dönen arzuların nicesine kendini kaptırmış akıyorum

Senin rengin neyse ben artık oyum ve kendi nüansıma döndüğümde bile aklım hep sende acaba ben sen olmuşumda farkında mı değilim

Senin gibi serilirim yer yüzeyine, senin gibi özveride bulunmaya çalışırım, senin gibi sevmeye başlamışım, sınırsız, ölçüsüz ve hiçbir yere sığmayana cinsinden

Son bir laf sen düşüncemin uydusu oldun ama beni öyle bağladın ki ben senin uydun oldum da hep peşindeyim

Sıra gökyüzüne yerleşmeye kaldı, yıldızlar âşık olmadan önce görüşsek ne olur? (SON)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi